8 Aralık 2014 Pazartesi

Basel Fahrplan für 2015


Am 14. Dezember 2014 gilt der neue Fahrplan der Basler Verkehrs-Betriebe. Damit verbunden ist die Inbetriebnahme der verlängerten T ramlinie 8 nach Weil am Rhein. Erstmals seit 1967 verkehren wieder Basler Trams na
ch Deutschland. Dies ist tramseitig der Schwerpunkt im Angebotsausbau. Im Bu
sbereich wird das Angebot in Allschwil und nach Grenzach-Wyhlen ausgebaut und die Situation in Riehen und Bettingen verbessert. 
 
Mit der Inbetriebnahme der Tramlinie 8 wird erstmals seit 1967 wieder ein Basler Tram nach Deutschland fahren. Auf der verlängerten Traml inie 8 wird jedes zweite Tram bis Weil am Rhein Bahnhof/Zentrum verkehren, die Betrie
bszeiten entsprechen denjenigen auf dem übrigen BVB-Netz.
Für Fahrten nach Deutschland muss ein TNW-Zweizonen -Billet gekauft werden, auf dem Rückweg ein RVL-Zweizonen-Fahrschein. Das TNW-U-Ab, das Generalabonnement und die „Tageskarte SBB“ sind auf der Tramlinie 8 b
is zur Endhaltestelle gültig. Die TNW- Tageskarte ist auf dem deutschen Abschnitt nicht gü ltig, für Fahrten nach Weil am Rhein wird die nur unwesentlich teurere grenzüberschreite nde Tageskarte „Ticket-Tri-Regio- Mini“ für CHF 10.50 angeboten. Verbesserte Busverbindungen nach Grenzach-Wyhlen
Die Buslinie 38 wird verdichtet. Montag bis Samstag verkehrt sie bis circa 20.00h durch- gehend alle 15 Minuten nach Wyhlen Siedlung. 
 
Angebotsausbau in Allschwil und Angebotsänderungen im Neubad-Quartier
Die Buslinie 38 wird von Allschwil bis zur Neuweilerstrasse
verlängert, wo gute An- schlüsse auf die Tramlinie 8 bestehen. Aufgrund der
Verkehrsführung im Dorfkern von Allschwil werden die Haltestellen Allschwil Dorf und Allschwil Friedhof nur in Fahrtrichtung Stadt bedient, die Haltestellen Gartenstrasse und B inningerstrasse nur in Fahrtrichtung Neuweilerstrasse. Probeweise verkehrt die Linie 38 auch sonntags ausserhalb der Bade-saison jede halbe Stunde zwischen Claraplatz, Bachgraben und Neuweilerstrasse (bis ca. 20.00 Uhr) Die Buslinie 48 wird durchgehend den ganzen Tag bis circa 20.00 Uhr und zudem auch am Samstag zwischen Bachgraben
,
Schützenhaus (neu) und dem Bahnhof SBB an- geboten. Im Neubadquartier
kommt es zu einer Änderung der Angebotsstruktur: M
ontag bis Freitag tagsüber (8.00 Uhr bis 16.00 Uhr) und am Samstag verkehren die Linien 33 und 48 zwischen Wanderstrasse und Schützenhaus abwechslung
sweise alle 15 Minuten. Es verkehrt demnach alle 15 Minuten ein Bus der Linie 48
zum Bahnhof SBB und alle 15 Minu-ten ein Bus der Linie 33 in die Innenstadt. Zwischen Wanderstrasse und Schützenhaus ergibt sich durch diese Überlagerung der gewohnte 7.5-Minuten-Takt. Zu den Hauptver- kehrszeiten verkehrt die Linie 33 wie bisher alle 7.5-Minuten zwischen Letten und Schifflände. 
 
Das neue Angebot verbessert die Verbindung von Allschwil und aus dem Neubadquartierzum Bahnhof SBB, ohne dass die Anzahl der Busbewegu
ngen und somit die Lärmemissi-onen im Quartier zunehmen.
Fahrplananpassungen in Riehen (Niederholz) und Bettingen Vor einem Jahr wurde das Busnetz im Raum Habermatte n / Otto-Wenk-Platz / Friedhof am Hörnli reorganisiert. Die damals getroffenen Lös ungen wurden auf den jetzigen Fahr- planwechsel nochmals optimiert. Im Raum Otto-Wenk-Platz / Friedhof am Hörnli
wird der Fahrplan der Buslinien 31 und 34 so angepasst, dass der unbeliebte Endaufenthalt beim Friedhof am Hörnli zu den meisten Zeiten entfällt, respektive zu den Hauptver kehrszeiten auf wenige Minuten redu-
ziert wird. In Bettingen werden die Anschlüsse zwischen der Linie 32 und der Linie 42 verbessert.

5 Aralık 2014 Cuma

Milli Eğitim Şurası


Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, görüşmeleri devam eden Milli Eğitim Şurası’nda Turizm Meslek Liselerinde alkollü içki ve kokteyl dersinin kaldırılması kararını ‘yanlış’ olarak değerlendirdi. Bayındır, söz konusu kararın Türk turizmini olumsuz etkileyeceğini söyledi.
 Milli Eğitim Şurası’ndan çıkan kararlar gündemde yer tutmaya devam ederken, Otelcilik ve Turizm Meslek Liselerinin programından alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması önerisinin komisyonda kabul edilmesine turizmciler tepki gösterdi. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır, kararı ‘yanlış’ olarak nitelerken, söz konusu kararın Türk turizmine olumsuz yansımalarının olacağını söyledi.
 
HEDEFLER TUTMAZ
Bayındır “Kültür ve Turizm Bakanlığının 2023 Turizm Stratejisi gereği Turizmde 50 milyar dolar gelir hedefimiz var. Turizmde büyük hedeflerin konulduğu bir dönemde böyle bir kararı doğru bulmuyoruz. Son derece yanlış bir karar. Turiste hizmet verecek olan personeli otelcilik ve turizm meslek liselerinde eğitmezsek turistlere ne yedireceğiz ne içireceğiz. Bu tip kararlarla ve bakış açısıyla hedeflere ulaşabilmek mümkün değil” dedi.  Diğer yandan turizm eğitiminin ayrılmaz bir parçası olan bu dersin diğer Meslek Liselerindeki branş derslerden bir farkı olmadığını belirten Bayındır “ mesleki derslerde verilen eğitimler işin bir parçası olarak verilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığımızca Sektörümüzden bir görüş alınmadan bu kararın hayata geçirilmeyeceğini ve yanlıştan dönüleceğini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri Komisyonu'nda Eğitim Bir Sen tarafından turizm ve otelcilik meslek liselerinde 'Alkollü İçecek ve Kokteyl Servisi' dersinin kaldırılmasına yönelik öneri, önce reddedilmiş, ancak bir sonraki oturumda kabul edilmişti. Bu kararın alınması, dersin kaldırılması şûra genel kuruluna sunulacak öneriler listesinde olacağı anlamına geliyor.

29 Kasım 2014 Cumartesi

BAŞKAN YARDIMCISI ADA’NIN ACI GÜNÜ

Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahman Ada’nın dedesi Hacı Halil Yılmaz sağlık sorunları ve ilerleyen yaşı nedeniyle vefat etti. Hacı Halil Yılmaz uzun zamandır tedavi gördüğü damar tıkanıklığı ve beyin felcine bağlı olarak yaşamını yitirmesi yakınlarını ve sevenlerini yasa boğdu.
Esenyurt Belediyesi Başkan Yardımcısı Abdurrahman Ada’nın dedesi olan 84 yaşında 13 çocuklu ve 82 torunlu Hacı Halil Yılmaz İstanbul Esenler’de ikamet ediyordu. Vefat haberin duyan aile yakınları ve Yılmaz’ın tüm dostları Esenler Turgut Reis Camii’ne akın etti. Hacı Halil Yılmaz için Esenler Atışalanı Turgut Reis Camiinde kılınan cenaze namazı ardından Yılmaz’ın naşı dualarla Giresun’a uğurlandı. Yılmaz’ın cenazesi Giresun Tirebolu Danışman Köyüne götürülerek doğduğu ve büyüdüğü köyün mezarlığına defnedildi.
Cenaze töreninde Esenyurt Belediyesi Başkan Yardımcısı Abdurrahman Ada’yı, Esenyurt İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Dal başta olmak üzere, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, başkan danışmanları, birim müdürleri, dernek başkanları ve çok sayıda yakını yalnız bırakmadı.

Başkan Yardımcısı Ada, böyle acılı bir günde kendisini yalnız bırakmayarak acısını paylaşan çalışma arkadaşlarına ve tüm yakınlarına teşekkür etti.    

Feshane Mersin Tanıtım günleri başladı


İSTANBUL ZAMAN

Mersin Valiliği'nin himayesinde Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla Mersin İşadamı Yönetici Sanatçı ve Akademisyenler Derneği (MİYSAD) tarafından organize edilen İstanbul Feshane Mersin Tanıtım Günleri başladı.

Mersin Tanıtım Günleri'nin açılış gününde Çamlıyayla, Gülnar ve Aydıncık Belediyeleri tarafından görsel şovlar sunuldu. Birbirinden renkli stantların Akdeniz rüzgarı estirdiği tanıtım günlerine tantuni, narenciye ürünleri ile kerebiç ve cezerye damgasını vurdu. Mersin Valisi Özdemir Çakacak da İstanbul'a giderek, beraberindeki protokol üyeleri ile birlikte stantları tek tek gezerek konuklarla yakından ilgilendi. Tanıtım günlerinin Mersin için hayırlı uğurlu olması dileklerini ileten Çakacak, etkinliklerde görev alan tüm ekibe başarılar diledi. Öte yandan, tanıtım günlerine katılan İstanbullular Mersin kültürünü yansıtan birbirinden lezzetli ikramları afiyetle tadarken, düzenlenen şovlarla da gönüllerince eğlendiler.

 Yöresel kıyafetli mankenlerin renklendirdiği tanıtım günlerindeki coşku Ali Altay konseri ile gece boyunca devam etti. Mersin Tanıtım Günleri, Mersin'de yaşayan ya da Mersin dışında gurbette olan tüm Mersinlilerin aradaki mesafeleri kaldırması, gurbet ıstırabını azaltması, Mersin'le, Mersin'in varlığıyla mutlu kalabilmesi, Mersin'in kadim tarihini, coğrafyasını, iklimini, kültür ve sanatını soluyabilmesi, Mersin ruhuna yakın olarak bu ruhu beraber yaşayabilmesi, Mersin'in görkemini, huzurunu her noktaya taşıması amacıyla düzenleniyor.

Bilim Dükkanı Seferihisar'da açıldı


Yaşar Üniversitesi ve Seferihisar Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen “Bilim Dükkanı” Seferihisar’ın Sığacık Mahallesi’nde açıldı.
Halkı, bilimsel bilgiyle buluşturmak amacıyla Yaşar Üniversitesi ve Seferihisar Belediyesi ortaklığıyla hayata geçirilen Bilim Dükkanı’nın açılışı Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Murat Barkan, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, akademisyenler, belediyenin projede yetkili müdür ve amirleri, Sığacık 80.Yıl İlköğretim Okulu öğretmen ve öğrencileri ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşti.
Açılışta konuşan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer; “Bilim Dükkanı’nı ilk günden beri çok önemsedim. Hakikaten bilimin üniversite kampüsü dışına çıkması şart. Bilim, ne kadar kampüsün dışına çıkar yerelle buluşursa o kadar kıymetli oluyor. Yerel yönetimlerin ve vatandaşların hayatın her alanındaki bilgiyle buluşmasına çok ihtiyaç var. Bilim Dükkanı buna vesile olacaktır. Üniversitenin kapılarını bize açan değerli Rektör Hocamız Prof.Dr. Murat Barkan’a ve değerli akademisyen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Murat Barkan, kampüs dışındaki gerçek yaşamın işine yaramayan bilimin, ne kadar bilim olduğunun tartışılır olduğunun altını çizdiği konuşmasında; “Bilimin yaşamın işine yaraması lazım. ‘Benim bir derdim, sizden bir arzum, isteğim var’ diyenlerle bilimi buluşturmak gerekiyor. Bizim, aklında öyle bir düşünce yoksa bile, insanlara sizin bilime ihtiyacınız var demek gibi bir misyonumuz var. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer kendini yaşama karşı sorumlu hisseden bir yönetim anlayışını temsil ediyor. Bu küçük binanın geçmişinde ve geleceğinde çok büyük işler var. Bu bir başlangıç. Türkiye’nin Sakin Şehir Başkenti Seferihisar’ın dünyaya örnekliği, liderliği var. Belki bizimde bu projeyle birlikte buradan dünyaya, bu küçük adımın büyük yansımalarını göstermede katkımız olur. Bu birliktelik adına Başkan Tunç Soyer’e müteşekkiriz” dedi.
Konuşmaların ardından Seferihisar Belediyesi çalışanları, Sığacık İlköğretim Okulu öğrencilerine Bilim Dükkanı’nda yapılan projelerle ilgili bilgiler verdi.
BİLİM DÜKKANI’NDA NELER OLACAK
Halkı bilimsel bilgiyle buluşturmak ve  bilimi sevdirmek amacıyla oluşturulan Bilim Dükkanı’nda, yöre halkının bilimsel katkı gerektiren ihtiyaçlarının karşılanmasında Yaşar Üniversitesi ile Seferihisar Belediyesi işbirliği yapacak. Yaşar Üniversite’si; çeşitli alanlarda yapacağı, araştırma, analiz, seminer, tasarım, proje ve eğitimleri Seferihisarlılarla paylaşacak. Bilim Dükkanı Projesi’yle bölge halkının hem kalkınması hem de ellerindeki imkanları daha iyi kullanmalarına çalışılacak.
 
Seferihisar Belediyesi tarafından Sığacık’ta yaptırılan kulübede çocuk ve gençlerin bilime merakını artıracak etkinlikler sergilenecek.   Özellikle bölgeyi ilgilendiren konularda halk, akademisyenlerce bilinçlendirilecek. Seferihisar’daki okullarda eğitim gören öğrenciler derslerini uygulamalı olarak burada gerçekleştirebilecek. Yaşar Üniversitesi ve Seferihisar Belediyesi işbirliğiyle bugüne kadar yapılan 16 proje Bilim Dükkanı’nda sergilenecek.

11 Kasım 2014 Salı

Maltepe Cemevi için ilk adım atıldı

Maltepe Cemevi’nin mimari bir yapıya kavuşturulması için ilk adım atıldı.
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç,  proje sunumlarının yapıldığı toplantıda, proje yöneticileri ve mimarlarla bir araya geldi. Başkan Ali Kılıç, “İlçemizdeki Alevi vatandaşlarımıza yaraşır bir cemevini inşa etmek istiyoruz. Projenin somutlaşması anlamında bugün önemli bir adım atıyoruz. Cemevi projesiyle ilgili konunun uzmanlarından oluşan bir jüri oluşturduk. Jüriye sunulacak projelerin belli ölçütlere uygun olması gerekiyor" dedi.
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Küçükyalı Kültür Merkezi toplantı salonunda, Maltepe Cemevi’ne yönelik proje sunumlarının yapıldığı toplantıda, proje yöneticileri ve mimarlarla bir araya geldi. Toplantıya Maltepe Belediye Başkan Yardımcıları Leyla Ünver, Gülten Tozanlı,Sinan Çetiz ve Ali Ekber Asker, Maltepe Belediyesi Fen İşleri Müdürü Jale Yağcı, Maltepe Belediyesi Meclis üyeleri, Maltepe Cemevi Projesi jüri üyeleri Prof Dr. Günkut Akın, sosyolog Doç. Dr. Şükrü Aslan, mimar Adnan Demir, Nevzat Sayın, vakıf uzmanı Müzeolog Mahir Polat, cemevi yöneticileri ile proje üzerinde çalışma yürüten mimarlar ve mühendisler katıldı.
PROJE İÇİN JÜRİ OLUŞTURULDU
 Toplantının açılış konuşmasının yapan Başkan Ali Kılıç, “İlçemizdeki Alevi vatandaşlarımıza yaraşır bir cemevini inşa etmek istiyoruz. Projenin somutlaşması anlamında bugün önemli bir adım atıyoruz. Cemevi projesiyle ilgili konunun uzmanlarından oluşan bir jüri oluşturduk. Jüriye sunulacak projelerin belli ölçütlere uygun olması gerekiyor. Cemevinde olması gereken ihtiyaçların yer alması gerekiyor. Buraya gelecek vatandaşlarımızın ibadetlerini rahat şekilde yapmalarını sağlamalı. Toplanma, dinlenme alanlarının ihtiyaçları karşılayacak şekilde yapılması önemli” dedi. 
 “Buradaki temel amaç, camilerimizin nasıl mimari bir özelliği varsa cemevlerinin de böylesi bir yapıya ulaştırılması” diyerek konuşmasına devam eden Kılıç, şunları söyledi: “Cemevimizin bitirilmesi noktasında yavaş yavaş sonuca doğru gidiyoruz. Burada içinde kültür merkezinin de yer aldığı kompleks bir yapının oluşturulması gerekiyor. Bu kompleksin, Alevi-Bektaşi inancının değerlerini, motiflerini taşıması ve bunu en güzel şekilde yansıtması bizler için çok önemli. Biz bu projeyi, eser olarak gelecek nesillere bırakmalıyız. Buraya gelenler, çocuklar, gençler bu inancın değerleri ile tanışabilmeli. Viyana’da bir cemevine gitmiştim, inanın hayran kaldım. Oradaki yapı burada da neden olmasın dedim. Birçok arkadaşımız burada proje üretmiş, bunları dinleyip son kararımızı vereceğiz.”
“BÜTÜN İNANÇLARI KUCAKLIYORUZ”
"Maltepe’de bütün inançları kucaklıyoruz" diyen Başkan Kılıç, "Hiç kimseyi inancından, mezhebinden, dilinden, kültüründen dolayı ötekileştirmiyoruz. Cami de bizim, cemevi de bizim, kilise de bizim. İlçemizi sizlerle beraber çağdaş, yaşanır, insan odaklı hale, Avrupa kenti haline getireceğiz. Yılbaşında Hıristiyan kardeşlerimizle beraber bir dizi etkinlik yapacağız. Küçük bir kilisemiz var, noel ağacı hazırlayacağız. Onların da acılarına, hüzünlerine, sevinçlerine ortak olacağız." Daha sonra Maltepe Cemevi ile ilgili proje üreten 3 mimarlık firması, sunumlarını yaptı. Sunumlardan sonra soru-cevap kısmına geçilerek, projeler değerlendirildi.

10 Kasım 2014 Pazartesi

Arnold Bode sanat ödülü Nairy Baghramian'a



Sanatlarındaki önemli çalışmalar ve etkileyici eser sahiplerine verilen Arnold Bode ödülü bu yıl 1971 doğumlu İranlı sanatçı Nairy Baghramian’a verildi. Bu bilgiyi bugün Kassel Belediye Başkanı Bertram Hilgen basın bürosunda açıkladı.


Her iki yılda bir verilen Arnold Bode ödülü’nün değeri yaklaşık 10.000 Euro. Ödülün değerini Sparkasse-Fnanzgruppe finanse ediyor. 16 Aralık saat 18.00’de yapılacak  Bu yıl ki ödül töreniyle birlikte Nairy Bagramian sanat alanında verilen en ünlü ödüllerden birisi olan Arnold Bode ödülünün sahibi olacak. Bagramian yaptığı etkileyici, çalışmalar, fotoğraflar ve heykeller üzerinden biliniyordu. 






Şimdiye kadar Iranlı sanatçı dışında ödül kazanan sanatçılar:
1980 Hannsjörg Voth
1981 Mario Merz
1982 Gerhard Richter
1983 Gerhard Merz
 1984 Walter Pichler
1985 Ulrich Rückriem
1986 Rebecca Horn
1987 Wolfgang Laib
 1988 Edward Kienholz
1990 Thomas Schütte
 1992 Reiner Ruthenbeck
1994 Olaf Metzel
1996 Tony Oursler
 1997 Richard Hamilton
1999 Penny Yassour
2001 Stan Douglas
2002 Maria Eichhorn
2004 Maurizio Cattelan
2006 Hans Schabus
 2007 Romuald Hazoumé
2009 Urs Lüthi
2011 Goshka Macuga
2012 Thomas Bayrle

İş cinayetleri ve iş güvenliğine üzerine ...



Türkiye’de son günlerde inşaat şantiyelerinde meydana gelen feci kazalar, İş güvenliği, denetim, teftiş gibi alanlardaki zaafiyeti gündeme getirdi. İstanbul’un farklı ilçelerinden çekilen fotoğraflar inşaatlarda alınamayan önlemleri gözler önüne seriyor. İnşaat şantiyelerinde; ihmallerin yanı sıra, güvenlik kemerinin takılmaması, brandaların olmaması, kaldırımların üzerine yığılan tuğla,taş, çimento gibi inşaat malzemelerin oluşturduğu tehlike, inşaat alanlarındaki kesik elektrik kabloları, sokak aralarındaki vinçlerle kaldırılan demir paketleri, inşaat tahtalarının Sağlam takılamaması, İnşaat ile ana caddeler arasındaki uzun boşluklar, gibi sebepler iş kazalarını da beraberinde getiriyor. 

Mecidiyeköy’deki Torunlar GYO’ya ait rezidanstaki asansörde  10 işçinin hayatını kaybettiği facia, Esenyurt’ta olayda inşaatın 16. katında takılı fileleri söken Metin Boğmalık (22), dengesini kaybederek yere çakılması, Kırşehir’deki TOKİ inşaatında elektrik akımına kapılan mermer işçisi Serkan Aydın’ın hayatını kaybetmesi, Konya’da sıva yaparken Kıyas Kahraman’ın 3 kattan düşüp ölmesi, Kartal’da 8 katlı bir inşaatın en üst katından vinç yardımıyla aşağıdaki kamyona kalas indiren 49 yaşındaki Ahmet Çakmak, bir anda dengesini kaybedip hayata veda etmesi bunlardan sadece bazıları. Aslında eskiden beri bilinen fakat bu vahim kazalardan sonra  tıpkı Soma'da olduğu gibi, herkesin gündemine gelen inşaatlardaki 'facia davetiyeleri', en küçük inşaattan en büyük inşaata kadar, devletin yaptığından özel sektörün yatırımına kadar her yerde var.

Türkiye’de 2002’den beri yaklaşık 14 bin işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. 30 bin kişi de çalışamayacak şekilde sakatlandı. Özellikle 2005 yılından sonra ölümlü iş kazalarında önemli artış görülüyor. 2006 yılında iş kazası sonucu 1.592 işçi hayatını kaybederken 2009’da ölen işçi sayısı 1.171 oldu. 2010 yılında ise 1.444’e, 2011’de ise 1.700’e çıktı. Geçen sene 1.235 işçi kazalarda hayatını kaybederken Türkiye 2014’e bu alanda acı bir rekora koşuyor. İlk 8 ayda ölenlerin sayısı 1.270 oldu. Kamuoyunun dikkatini toplu ölümler çekse de aslında her gün ortalama 5 kişi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Teftiş sayısının azaltıldığı dönemde Türkiye ekonomisinin büyümesine bağlı olarak işyeri sayısı ve çalışan sayısı ikiye katlandı. İşyeri sayısı 1,5 milyona, çalışan sayısı 12 milyona çıktı. Bu durumda teftiş sayısının da artması gerekiyordu. Yeterli denetim yapılamamasının en önemli nedenlerinin başında bu alandaki eleman yetersizliği geliyor. 12 milyon işçinin çalıştığı ülkede iş sağlığı ve güvenliği denetimi yapabilecek müfettiş sayısı sadece 216 kişi. Bu alanda denetim yapabilecek 306 kişiden oluşan müfettiş yardımcısı bulunuyor

Tabelalardaki İnglizce’ye doğrudan yapılan çeviriler turistleri gülümsetiyor


Dünyanın sayılı metropollerinden biri olan İstanbul’a her yıl yüzbinlerce turist geliyor. Turistlere yardımcı olmak için global lisan İngilizce; tabelalarda,toplu taşıma araçlarında,tarihi mekanlarda, otellerde ve benzeri gibi yerlerde kullanılıyor. Onlara yardımcı olmak için yapılan bu uygulamalarda dikkat çeken nokta ise; Türkçe bilgilendirme levhaları ve anonsların bire bir Türkçe’den İngilizce’ye çevrilmesi sonucu ortaya çıkan dil ve mantık hataları oluyor. Hataların resmi kurumlar tarafından yapılması ise işin ciddiyetinden uzak ve dile hakim olmayan kişiler tarafından yapıldığını ortaya koyuyor. Tabi bu durum, Türkiye’de yaşayan vatandaşlar için bir anlam ifade etmese de turistlerin dikkatinden kaçmıyor. İnsanları bilgilendirmek amacıyla özellikle Türkçe’den  İnglizceye doğrudan çevrilen tabelalardaki bu yazım, mantık ve dil bilgisi hataları dil bilenlere “bu hatalar nasıl yapılır” dedirtirken yabancı ülkelerden gelen turistlere de tebessüm ettiriyor. Anadolu’nun farklı şehirlerindeki tabelalarda yer alan  bu basit hataların benzerlerini İstanbul gibi büyükşehirlerde  resmi kurumların yaptığı tercümelerde de görmek mümkün oluyor. Mesela turistlerin yoğun olarak geldiği güney sahillerimizde bir lokantanın İngilizce bilen turistler için "piliç cevirme"yi "chicken translate" olarak tercüme etmesi hafızalarımızda hala taze olarak duruyor.

Kabataş-Zeytinburnu tramvay hattının Cevizlibağ durağındaki tabelanın üstünde yer alan “Ray hattına girmek tehlikeli ve yasaktır” uyarı yazısı “It is Forbidden To Walk On The Tracks” olarak yanlış bir şekilde ingilizceye çevrilmiş. Bu çeviri hatası  “Walking on the tracks is forbidden” şeklinde olsaydı daha düzgün olurdu.

Yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettikleri Eyüp’te bulunan Pierre Loti’de İstanbul Ulaşım A.Ş’ye ait asansörün içindeki uyarı yazısı hem Grammatik hatası hem de mantık hatası içermekte. Asansörün içindeki duyuru yazısındaki “ Sayın yolcularımız asansör 5 kişiliktir” cümlesi “Dear passengers elevator 5 people”  biçimiyle ingilizceye çevrilmiş.Türkçe’den kelime kelime ingilizceye çevrilen bu yazı dil bigisi hatası düzeltilebilir veya “Elevator capacity:5” şeklinde olabilirdi. Pierre Loti’deki aynı asansördeki başka bir yazım yanlışı da ingilizce yazılan bir kelimeyle ilgili “Cadde Seviyesi” tabiri ingilizceye “Streeet Level” olarak çevrilmiş. Ortaokul seviyesindeki  öğrencilerin bile bildiği bu tabirde “Streeet” kelimesinde bir tane “e” harfi fazla yazılmış. Cadde kelimesinin ingilizce karşılığı “streeet” değil “street” olması gerekiyordu.

Eyüp’te bulunan İş güvenliği için konulan “Acil Durum Toplanma Noktası” levhası ise “Collecting Center” diye çevrilmiş. İngiliz mantığına ters olan bu tabir “ Emergency meeting point” diye çevrilebilirdi. Bir diğer gülünç çeviri de yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettikleri gözde mekanlardan Süleymaniye Camisi’ndeki turistler için yerleştiren “Tourist enrance otherside” yazısı. Turistlere bilgi vermek amacıyla konulan bu tabelaya “ Turist girişi diğer taraftadır” denmek istenilmiş. Lakin burda bariz bir dil bilgisi hatası mevcut. “Tourist entrance on other side” olsaydı daha yerinde olurdu.  Başka bir çeviri hatası da “ Yürüyen merdivene gider” cümlesinin ingilizce çevirisinde. Cümle İngilizce’ye “ Go to escalator” olarak uyarlanmış. Emir kipini hatırlatan bu cümlede ne yazık ki nazik bir uslüp bulunmuyor. Bu tabeladaki bilgi içerikli yazı “Please proceed to the escalator” olsaydı daha anlamlı ve nezaket ihmal edilmezdi.
Her gün görüp de es geçtiğimiz bu yazım hatalarını Caddelerde, sokaklarda, restaurantlarda,camilerde, toplu taşıma araçlarında da görmek mümkün. Özel şirketlerin yanı sıra resmi kurumlara ait alanlarda da bu yazım ve anlam yanlışlarının yapılmasıdan başta yabancı turistler olmak üzere duyarlı pek çok vatandaşımız şikayetçi. Kimi turistler de bu komik görünen tabelalar karşısında fotoğrafl çekip Facebook gibi Twitter gibi sosyal paylaşım alanlarına yükleyip eğleniyor.

Ebola süphelisi 2’nci gününde de taburcu edilmedi





Önceki gün  Nijerya'dan gelen İtalya uyruklu Elisa Sedoni(23) yüksek ateş ve kusma belirtileri üzerine Atatürk Havalimanı'ndan Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.  Normal şartlarda 24 saat içerisinde taburcu olması gereken   Ebola virüsü şüphesiyle hastaneye kaldırılan Sedoni halen enfeksiyon hastalıkları kliniğinde tedavisine devam ediliyor. Yetkililerden alınan  bilgilere göre, Ebola şüphesiyle karantinaya alınan hastanın kan tahlillerinin hıfzı sahada incelemede olduğu ve bugün de taburcu olamayacağı öğrenildi.

Nijerya'dayken sıtma teşhisi konulan İtalyan kadının ilk müdahalesi yapıldıktan sonra sıtma teşhisinin doğrulanması için hastanenin Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği'ne saat 10:00 sıralarında getirildi. Sedoni, hastaneye yatırıldıktan  sonra  kliniğin önündeki giriş ve çıkışlar sıkı bir şekilde denetlendi. Şeritlerle hastanın yakınları ve diğer kişilerin bölüme izinsiz girişleri böylece engellenmiş oldu.

Yaklaşık 10 gün önce Nijerya'dan gelen Omorowa Stella isminde hamile bir kadın Ebola şüphesiyle karantinaya alınmış ve  hastanın  hastaneye sevki sırasında ortaya çıkan müdahale görüntüleri eleştirilere neden olmuştu. Dünkü Ebola vakasında ise AB standartlarına uygun olmayan bu tür müdahalelerin  yaşanmaması  için yapılan yoğun önlemler dikkatlerden kaçmadı. Bilakis  yetkililer özel giysiler giyerek Ebola şüphesiyle tedavisi süren hastayı karantina kabinine alıp hastaneye getirdi.