Cumhurbaşkanı Adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu,katıldığı Samanyolu
Haber Tv'de Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu’nun gündeme
dair sorularını cevapladı. Türkiye’nin son dönemde yaşadığı 17 Aralık
süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan İhsanoğlu,, binlerce polisin,hakimin ve
savcının yerinin değiştirilmesinin endişe verici olduğunu ifade ederek. hukuk kurallarının
dışına çıkıldığı bir intibanın olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı İhsanoğlu,
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın geçtiğimiz günlerde bir sahur programında
Peygamber Efendimiz’e(S.a.v)’yönelik sarfettiği yakışıksız sözleri için “Haşa.
Sadece edep ya hu denir buna. Bu ifade
böyleyse , sümme haşa, sümme haşa” diyerek tepkisini gösterdi. İhsanoğlu Türk okullarının meda
Türk okulları hakkındaki düşünceleri:
“ Türk Okulları Bizim Medarı iftarımızdır”
“ Türk Okulları Bizim Medarı iftarımızdır”
Ben bu okulları uzun
yıllardan beri takip ediyorum. İlk açıldığı günlerden itibaren Ortaasya'da
Endonezyada afrikada ve değişik yerlerde bunu gördüm. Ve şunu gördüm. Orada bu
okullar bunlar bir türk olarak bizim medar-ı iftiharımızdır. Orada bayrağı,
istiklal marşını, ve türkçe'nin öğretildiğini görmek. Yetişkin çocukların iki
yönü benim takdirime mucip oluyor. Çok iyi yetiştiriliyorlar. Eğitim seviyesi
çok yüksek. Modern. Sudan da bir okula götürdüler. Labaratuvarları mükemmel.
Herşey var. İkincisi de o küçük çocuklardan bir muhabbet bir sevgi bir dostluk
elçisi yetiştiriyorsunuz. Ve o kendi ülkesiyle Türkiye arasında bir bağ
kuruyorsunuz. O çocuk üniversiteyi bitirdikten sonra kendi üllkesinde
kariyerine başladıktan sonra artık o Türkiye'nin dostu olarak devam edecektir.
O mekteple hocalarla olan Türkiyeye yaptığı ziyaretlerde aldığı intibalarla hep
Türkiye'nin yanında olacaktır. Bu Türkiye için büyük bir yatırımdır.İkincisi
oradaki hükümet erkanı çocuklarını o okullara götürüyorlar. 3.sü olarak 28
şubatta bu mektepler aleyhin de bir kampanya yaratıldı. Ama o kampanyanın
sonunda bu mekteplerde Türkiye'nin yüksek menfaatlerini milli çıkarlarını
politikalarına ters bir şey bulunmadı. Çok uğraşıldığı halde bulunmadı. Şimdi o
günden bugüne acaba bu mektepler doğru yoldan kötü yola mı gittiler. Ben
bilmiyorum. Varsa böyle birşey öğrenelim. Bu okullar benim gezdiğim
gördüğüm okullarsa bunlar gerçekten hem o ülkelere hem Türkiye'ye çok büyük hizmetler
ifa ediyorlar ve çok güzel bir gençlik yetiştiriyorlar. Ve bulundukları yerde
takdir görüyorlar.
Zalim ile mağdur arasında
tarafsız kalamazsınız,
Türkiye’nin Filistin konusunda tarafsız kalmaması
gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, “Türkiye bir dönem barış
müzakerelerini katkı sağlayan bir ülkeydi, bence şimdi barış durdu. Çünkü
israil yerleşim merkezlerine devam ediyor ve yerleşim alanlarını genişletiyor. Ordaki insanlar kaderlerine terk edilmişler.,
Barış süreci durduruldu, Çünkü Netanyahu, bugün bi fill filistin hükümetinin
hakimetiyetindeki toprakların %78’I israile gitti, yüzde %22i filistine kaldı.
Böylece haksızlıklar devam ediliyor. Bugün aldığım son haberlere gore 175 kişi
şehit olmuş, Bu son 8 gün içinde israilin filistine yaptığı zulümler Cenevre
antlaşmasına gore suç Kabul edilebilir.” Şeklinde önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı olacak kişinin yetkilerin sınırları dışına
çıkmaması gerektiğine değinen İhsanoğlu devlette keyfiliğin olmadığını
vurguluyarak, yetkileirn anayasadan alınması gerektiğini kaydetti.
İhsanoğlu, “ Yetkiyi millet verecek, ondan sonrasına kimse karışamayacak, Bu anayasal bir hak
değil, Yani ben istediğim yetkiyi alacağım istediğim gibi davranacağım bu bana başka bir şeyi hatırlatıyor.” dedi
17 Aralık sonrası süreç: Bu
yüzlerce, binlerce memur, hakim, polis bunlara yapılan nameler revai hak mıdır?
Türkiye’nin
son dönemde yaşadığı 17 Aralık süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof.
Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, binlerce polisin,hakimin ve savcının yerinin
değiştirilmesinin endişe verici olduğunu ifade ederek,” Bu
tablo büyük endişe verici bir tablo. Hukuk kurallarının dışına çıkıldığı bir
intiba var. Bu insanlar eğer suç işlemişlerse elbette usuluna uygun olarak
disiplin cezaları vardır.Devlet memurlarının bağlı olduğu yönetmelikler
kanunlar var. Ama bir şüphe ve idda üzerine bir insanı alıp oradan oraya bir iki günde bir vilayetten başka bir
vilayete verildiğini gördük. Ve bunlar hakkında hiçbir dava açılmış
değil.Mahkemeye sunulmuş değil.Yargı kararı yok, iddia yok, suç yok, delil
yok,hüküm yok. Buda şunu ortaya koyuyor: Türkiye'nin adalet sisteminiyeniden
ıslah etme. Kanun hakimiyetini yeniden kurma. İnsanların kanunlar karşısında
eşit sayılması lazım geldiğini ve hiç kimsenin bir imtiyaz sahibi olmama
durumu. Bugün Fransada eski Cumhurbaşkanı bazı iddialar şüphelerden
dolayısorgulandı ve dava açıldı.Herşey şeffaf oldu. Bizde neden şeffaf
olmuyor.Niye biz şeffaflıktan çekiniyoruz. Hukuk davaları siyasi argümanın
yerinin olmaması lazım. Gördük öbür davaları yargıtay bozdu, Anayasa mahkemesi
bozdu. İnsanlar içeride ömürlerini çürüttüler. Çıktılar, şimdi bu insanlara
yapılan muamele revai hak mıdır? Bu yüzlerce, binlerce memur, hakim, polis
bunlara yapılan nameler revai hak mıdır? Bu büyük bir zulumdur. Bu zulmün bir
an evvel bitmesi lazım. Bu insanlar suçları varsa mahkemeye verilsin.”
Kürt sorunu ile
ilgili çarpıcı değerlendirmede de
bulunan İhsanoğlu, çözüm süreci için
Güneydoğu’nun değişik illerine gideceğini söyledi. Prof. Dr. Eklemeddin İhsanoğlu, Türkiye’nin
artık kan görmek istemediğini savunarak, “Türkiye’nin bu sorunu çözmesi
laızm. Türkiye artık bu karanlık sayfaları görmek istemiyor. Biz bu problemi
çözme imkanına sahibiz. Oturarak, konuşarak tartışarak halletmeliyiz, kavga ile
silah ile olmaz. barış görüşmelerinin meclise gelmesi ve milli mutabahatta
çözülmesi gerektiğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin en büyük
sorunu bu bölünmüşlük benden farklı
düşünenler vatan haini demek Kabul
edilemez.
İhsanoğlu, Cumhurbaşkanı adaylarından Selahattin Demirtaş’ın
centilmen biri olduğuna değinerek, kendisini makamında ziyaret ettiğini ve
başarılar dilediğini belirtti.
Başbakan Erdoğan ile şartların uygun olması halinde canlı
yayına çıkabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı İhsanoğlu, Cumhurbaşkanlığı
makanına çıkacak kişinin o makama layık olması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu
yüce makama seçilecek insanların o makama layık olmasalar milletonlara nasıl
bakar ? O makam Türk milletinin en yüksek makamı, o makama saygı babında bulunulması gerekir. Şimdi eğer cumhurbaşkanı oturduğu
yerde anayasada olmayan yetkileri kullanmak isterse kendi gündemini kullanmak
isterse system kilitlenir” diyerek önemli konulara değindi.
Uyumlu bir şekilde şekilde çalışması demek, sistemin bir
yerinde sıkıntı olduğu zaman ,. Ve sigorta artar.
Başbakandan talep
ettik görüşmek için program
yoğunluğundan mümkün olmadı.
Fazla çok üzücü bir
şey, mesela beyruttaki pilotlarımız esir alındılar, bir tek uçan THY değiik ki
avrupadan uçaklar gidiyor afrikadan gidiyor, ama bizim tır şoförleri
tutuklanıyor. Bu herhalde bizim biraz itibarımızla ilgili bir promlem. Bizim
politikalarımızla ilgili. Hükümetle ilgili bir açıklama bekledim ama bir ses
çıkmadı, Ülkemizin insanları kaçırılıyor ve bir açıklama gelmedi. Bu soruyu ben
de ona sordum.
İç işleri
bakanlaırnın mekkeyee gururu kibirie
Seçilemzseniz ne olur ? Azizim ben seçileceğimden eminim.
Çünkü bu miletin yeni bir sese yeni bir nefese yeni bir ruha ihtiyacı var. Bu
millet kararını vermiştir. Ben o kararı biliyorm. Sevgi saygı ve birlik
tohumları ekiyorum.