25 Ekim 2014 Cumartesi

Yer sofrasında ilk oruç


Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Muharrem ayının ilk gününde Maltepe Cemevi'nde oruçlarını açmaya hazırlananları ziyaret etti. Kılıç, misafir olduğu bir evde yerde bağdaş kurarak orucunu açtı.
Başkan Kılıç cemevine,  Maltepe Belediyesi İnanç Birimi Koordinatörü Murat Korkmaz ile birlikte geldi. Oruçlarını açmak için Maltepe Cemevi’ne gelenlerin büyük ilgi gösterdiği Başkan Kılıç, “Bu kapıdan içeri giren herkes, her can eşit sayılır. Başkanlık görevimi kapıda bırakarak içeri geldim. Duygularınızı paylaşmaya geldim. Allah orucunuzu kabul etsin” diye konuştu. 
Kılıç daha sonra Korkmaz ile birlikte, Gülensu mahallesindeki Mustafa-Nazife Emir çiftinin evine misafir oldu. Muharrem ayının ilk orucunu Emir ailesiyle birlikte, yer sofrasında açan Başkan Kılıç, aile fertleriyle sohbet edip, çay içti.    

Göktürk’e “Bekçi Murto” Geldi…

Eyüp Belediyesi Göktürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen tiyatro etkinlikleri ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Bu kez “Bekçi Murto” adlı komedi Eyüplülerle buluştu. 25 yıllık bekçilik hayatında, devamlı polis olma hayali kuran Murtaza'nın hikayesini anlatan oyun, büyük beğeni  topladı.
Bir gün operasyonda olan tüm polis görevlilerinin yerine karakolda tek başına görev yapan Murto'nun, kendini bir polismiş gibi göstererek, bir yanlış anlama sonucu suçsuz insanları kodese atmasıyla devam eden trajikomik olaylar, salondakileri kahkahaya boğdu.
Mustafa Cankılıç’ın yazdığı, Hakan Terme’nin yönettiği oyunda, Mustafa Cankılıç , Cengiz Demir , Hakan Terme , Kemalettin Caymaz, A.Kaan Başkıran, Mehmet Çiçek ve Erkin Halçe  rol aldı.

Eyüplüler Bilge Kral Aliya’yı Ayakta Alkışladı

 
Eyüp Kültür Sanat Merkezi’ndeki tiyatro gösterileri ilgiyle izlenmeye devam ediyor.
 
Bosna Hersek’in Bilge Kralı Aliya’nın hayatını anlatan tiyatro gösterisine, Dünya Balkan Dernekleri Genel Başkanı Recep Varol, Üsküp Brezalılar Derneği Başkanı Fahri Badem, Tüm Balkan Stratejik ve Araştırmalar Derneği’nden Ümit Ateşer, Balkan ve Dostları Derneği Başkanı Ulaş Şentürk, İstanbullular Manastırlılar Derneği Başkanvekili Serdar Varol katıldı. 
 
Bilge Kral - Aliya oyunu, kanlı Bosna Savaşı'na ve Müslüman katliamına tanıklık ederek,  Aliya'nın İslami ve entelektüel kimliğini gözler önüne seriyor.
1935'ten 2003'e geniş bir zaman ölçeğinde geçen oyun, bir yakın tarih okuması olarak da nitelendiriliyor. Derin bir emeğin, titiz bir dramaturjik çalışmanın ve sahnelemenin kullanıldığı Bilge Kral - Aliya oyunu; tüm insanları sevmeye çalışan bu unutulmaz lidere yakışır bir şekilde evrensele giden bir çizgide sahnelendi.
Antrakt Prodüksiyon'un yapımını üstlendiği; Elçin Gürler tarafından kaleme alınıp rejisini Volkan Sarıöz'ün gerçekleştirdiği oyunda, Akın Aydın, Sadettin Kanpalta, Tuna Gürcoşkun, Tuncay Tarhan, Metin Taşyağan, Yiğit Çelebi rol aldı.
Seyircilerin ayakta alkışladığı Bilge Kral-Aliya oyununun başrol oyuncusu Sadettin Kanpalta, Avrupa’nın Bosna’yı yalnız bıraktığı bir anda Aliya'nın 21. Yüzyıl’a  seslenerek fikirleri ve duruşuyla Müslümanların sesi olduğunu söyledi.
 
Mahkeme salonunda ‘Ben Müslümanım ve Müslüman olarak kalmaya devam edeceğim. Çünkü İslam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir’ diyen Aliya’nın Avrupalı Müslümanlara çığır açtığını kaydeden Kanpalta oyunda, savaşın acımasızlığı ve Aliya’nın insani yönünü ön plana çıkartmak istediklerini söyledi. Kanpalta, sözlerini şöyle sürdürdü: “75 dakikada 80 yıllık bir hayatı, Bosna’yı ve Srebrenica katliamını anlatmaya çalıştık. Aliya’nın acılarına kimse dikkat çekmemişti. Ailesiyle mektuplaşmaları, özlemi, halkı ve ordusu için çektiği sıkıntılarına değinmemiz gerekiyordu.” 
 
Oyunu izleyenler arasında olan, Aliya’nın kapı komşusu 73 yaşındaki Abdurrahman İsanoviç geçmiş günleri hatırladığını ve çok duygulandığını söyledi. İsanoviç “ Türkiye o zamanlar bize çok yardım etti. Savaş sırasında ben de ülkeme yardım götürüp geliyordum. Bilge Aliya,  halkımızın hakkını aramak için Avrupa turlarına çıktığı zaman eşi ve çocuklarının yanına sık sık uğrardım. O her gittiğinde Eşi Halida Hanım bir şey olacak diye ardından çok ağlardı. İnşallah şimdi huzur içinde yatıyorlardır” dedi. 
 
Gösterinin soyunda seyirciler oyuncuları ayakta alkışladı ve yanlarına gidip onlarla sohbet ettiler.

24 Ekim 2014 Cuma

Jochen Thies Biyografisi

Alman tarihçi, gazeteci ve siyasetçisi Jochen Thies, 18 Eylül 1944 yılında dönemin ismiyle Doğu Prusya'da doğdu.
Thies, Almanya'daki Kiel  Christian-Albrechts Üniversitesi, Freiburg Albert Ludwigs Üniversitesi, ve Köln Üniversitesi'nde Romanistik, Tarih ve Siyaset Bilimi okudu. 

1976'dan 1978'e kadar Londra'da bulunan Alman Tarih Enstitüsü'nün araştırma görevlisiydi. Daha sonra Bavyera Radyosunun redaktörlüğünde çalıştı. 1980'den 1982'e kadar Almanya Federal Başbakanlığı'nda grup başkan yardımcılığnda bulundu ve Bonn'da dönemin şanşölyesi Helmut Schmidt ile beraber çalıştı. 
Daha sonra Bonn'da parlemento muhabirliği de yaptı ve 1986'dan 1992'ye kadar tematik bir dergi olan Avrupa Arşivi/Uluslararası Dergi'nin (Europa-Archiv/Internationale Zeitschrift ) genel yayın yönetmeni oldu. 
1993'de ise Almanya'nın en etkili gazetelerinden biri olan ve günlük olarak yayınlanan Die Welt Gazetesi'nin Dış politika bölümünün  ana bilim dalı başkanı oldu.  1996 yılında kısa bir süreliğine Köln'de bulunan  Deutschle Welle medya kuruluşunun ingilizce bölümünü yönetti.  1997'den  2000'e kadar Berlin'de yayın yapan Deutschland Radio'da genel yayın yönetmen yardımcısı , bölüm yöneticisi ve özel muhabir gibi  farklı görevlerde çalıştı.  
2005'te Güvenlik politikası için Almanva akademisinde bulundu.  2008'de Durham'da bulunanDuke Üniversitesi'nin  RİAS Berlin Akademisinin komisyon üyeliği yaptı. Thies'in Moltkes'in aile biyografileri ve Bismarcks gibi çok sayıda eseri yayınlanmıştır. Ayrıca halen Frankfurter Allgemein Zeitung'ta köşe yazarlığı yapmaktadır. Jochen Thies evli bir kızı vardır. 

Yazıları ve Eserleri

  • Architekt der Weltherrschaft. Die „Endziele“ Hitlers. Droste, Düsseldorf 1976, ISBN 3-7700-0425-6. (zugl. Dissertation)
  • mit Jost Dülffer, Josef Henke: Hitlers Städte. Baupolitik im Dritten Reich. Eine Dokumentation. Böhlau, Köln u.a. 1978, ISBN 3-412-03477-0.
  • mit Kurt von Daak: Südwestdeutschland Stunde Null. Die Geschichte der französischen Besatzungszone 1945-1948. Ein Bild-Text-Band. Droste, Düsseldorf 1979, ISBN 3-7700-0547-3.
  • Helmut Schmidts Rückzug von der Macht. Bonn 1988, ISBN 9783879593767.
  • Die Dohnanyis. Eine Familienbiografie. Propyläen, Berlin 2004, ISBN 3-549-07190-6.
  • Die Moltkes. Von Königgrätz nach Kreisau. Eine deutsche Familiengeschichte. Piper, München u.a. 2010, ISBN 978-3-492-05380-8.
  • Die Bismarcks. Eine deutsche Dynastie. Piper, München u.a. 2013, ISBN 978-3-492-05503-1.
  • Wir sind Teil dieser Gesellschaft. Einblicke in die Bildungsinitiativen der Gülen-Bewegung. Herder, Freiburg im Breisgau u.a. 2013, ISBN 978-3-451-30698-3.

11 Ekim 2014 Cumartesi

Laetitia Guarino ist Miss Schweiz 2014

İsviçre’nin miss 2014 güzeli Woodlander doğumlu tıp öğrencisi Laetitia Guarino(21) oldu. Onbir rakibini podyumda gülücükleriyle arkasında bırakmayı başardı ve İsviçre’nin en güzeli seçildi. Cumartesi akşamı Bern’de yapılan seçimde birinci olan Laetitia, ilerde çocuk doktoru olmak istediğini belirtti.

Seçim jüri ve televizyon izleyicileri tarafından kolay değildi, çünkü 12 aday da birbirine denkti. Saç stilleri genel olarak hepsi uzundu ve güzellikleri de birbirine yakındı. Böylece 120.000 Frankı kazandı. 

5 Ekim 2014 Pazar

İstanbul'da kesim merkezleri yetersiz kalınca vatandaş kurbanını dışarıda kesti



İstanbul'da bayramın ilk günü  kesim merkezlerinin yetersiz kalması ve acelecilik yüzünde vatandaşlar kurbanlarını boş buldukları arazilerde kesti. Sultangazi, Başakşehir başta olmak üzere birçok yerde kesimler boş arazilerde yapıldı. Bazı vatandaşlar da kurbanı satın aldıkları alanlarda kesimleri gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi gün boyu Ataşehir'de 2 büyükbaş, 1 küçükbaş, Başakşehir'de 4 büyükbaş, 1 küçükbaş, Alibeyköy'de ise  2 büyükbaş, 1 küçükbaş kesimhanesi ile hizmet verdi fakat yetersiz kaldı. Kesim yerlerinde büyükbaşlar 300-400, küçükbaşlar 50-10 lira kesildi.
      Kurban Bayramı'nın ilk günü belediye ve mülkü idarelerin kurban kesimleri için ayırdıkları yerler yetersiz kalınca, vatandaşlar çareyi boş buldukları alanlarda hayvan keserek bulmaya çalıştı.Sultangazi'de satış alanlarındaki yoğunluk nedeniyle uzun araç kuyrukları oluştu. Kesim yasağına rağmen, vatandaşların yol kenarlarında ve boş arsalarda kurban kestikleri görüldü. Kesim yerleri dar gelince vatandaşlar hayvanlarını boş buldukları yerlerde kesti. Başakşehir'de ise 'Açık arazide kurban kesimi yapmak yasaktır' yazılı  tabelalara rağmen kurbanlıklarını açık alanda kesildi. Bazı vatandaşlar twitterdan kaçak kurban kesim yerleri olduğunu iddia ederek, bu yerleri belediyelere şikayet etti, fotoğrafları paylaştı.

  Özel kesim alanları denetlenmiyor, vatandaş kötü koşullardan şikayetçi

    Ataşehir'e bağlı Yenisahra semtinde kurulan kurban satış ve kesim alanı sağlık koşullarına uygun olmadığı gözlemlendi. Özel bir şahsa ait olan satış ve kesim alanı belediye ekipleri tarafından denetlenmediği iddia edildi. Kurbanlık hayvanlarını buradan aldıkları için burada kesmeye mecbur olduklarını söyleyen vatandaşlar, "Sokakta kesemiyoruz. Mecburen burada kesmek zorundayız." diyor. Diğer yandan E5 karayolunun kenarında kurulan pazarda kasaplara kurbanını kestiren vatandaşlar, daha sonra sağlıksız koşullarda kurbanlarını paylara ayırdı.  
 
  Kurbanlık kan havuzuna düştü, itfaiye uyutarak çıkardı

 
İstanbul Ataşehir'de bir boğa, kesilen hayvanların kanlarının dolduğu 3 metre derinliğindeki bir çukura düştü. Kesim yerine götürülürken ipini kopararak kaçan gözleri bağlı boğa, çukurdan iğne ile uyuşturulup çıkarıldı.


 Kesim yerlerinde büyükbaşlar 300-400, küçükbaşlar 50-10 lira kesildi

     İstanbul'da kurban kesim merkezlerinde büyükbaş hayvanların kesimleri 300 ile 400 tl arasında değişirken, küçükbaş hayvanlarda 50 ile 100 tl arası oldu. Anadolu yakasında bulunan 320 çadırlı Çekmeköy hayvan satış ve kesim merkezinde büyükbaş hayvanların hepsi satılırken bazı küçükbaş hayvan satıcıları ise hayvanlarını henüz bitiremediklerini söyledi. Beykoz Belediyesine ait Çavuşbaşı kurban satış ve kesim merkezinde de kurbanlar satıldı. Beykoz'da Belediyenin satış alanının içinde açılan konteynırlarda büyükbaş hayvanlar 15 dakika içerisinde 4 parça halinde hızlı bir şekilde sahiplerine verildi. Beykoz Belediyesine ait kurban satış ve kesim merkezi'nde görevli Hacı Karaman 10-15 dakikada bir hayvanın kesim işleminin bitirilerek sahibine teslim edildiğini söyledi. Karaman, "Kurbanlar kesiliyor, derisi yüzülüp 4 parça halinde teslim ediliyor. 150 tane çadır var. Hayvanlarında hemen hemen hepsi satıldı. Ücretler alındıktan sonra makbuz karşılığı para yatırılıyor. Hijyenik ve hızlı bir şekilde kesim sağlanıyor. Toplam 9 tane konteynırımız var. Kesim 4 parça fiyatımız 350 TL" diye konuştu.
       Kesim alanında kurbanını kesen ve Kimse Yok Mu'ya bir kurban bağışladığını belirten esnaf Yasin Çap, "Biz yedi ortakla bir Büyükbaş Kurbanlık aldık, üçte ikisini fakirlere vereceğiz, inşallah dün de Kimse Yok Mu'ya bir büyükbaş göndermiştim, onlar da gerekli muhtaçlara gönderir Allah'ın izniyle." diye konuştu.
      Çekmeköy'de kurulan 320 çadırlı kurban satış merkezinde büyükbaş hayvanlar satılırken bazı küçükbaş hayvanlar satıcıların ellerinde kaldı. Küçükbaş kurbanlarının elimde kaldığını söyleyen Mustafa Özden 15 günden beri zor şartlar altında kurbanlarımı satmaya çalışıyorum Çadır için  8 bin 500 tl verdim. Ağrı'dan getirdiğim küçükbaş hayvanların elimde kaldı şimdi insanlar fırsatçılık yapıp ucuz fiyata almak isteyecekler, 8 bin 500 Çadır için nakit para ödedim. Burda 320 çadır kurulmuş onlardan benim gibi 6-8 bin TL arasında para ödemişler." şeklinde konuştu.
    Çekmeköy'de büyükbaş kurbanlarını satan Kurban satıcısı Murat Aladağ, "Kesim yeri uygun değil. Daha temiz daha düzenli olması lazım. Su yok böyle ideal değil. Belediye yapsaydı daha iyi olurdu."dedi

Şikayetler için 5 ekip görevlendirildi

 İstanbul'da belirlenen yerler dışında kurban satış ve kesimini engellemek için Büyükşehir ve ilçe zabıta ekipleri arasında 5 ekip görevlendirdi. Kaçan kurbanlıkların yakalanması için 10 ekipten oluşan Kaçak Kurban Yakalama Timleri de kuruldu. Vatandaşlar şikâyetlerini 453 73 00 numaralı telefona yapabilecek.

Çebi'den Bronz Madalya

Çebi'den Bronz Madalya

İSTANBUL, ZAMAN

Milli sporcumuz Selçuk Çebi, Özbekistan'da düzenlenen 'Dünya Güreş Şampiyonası'nda grekoromen stil 80 kiloda bronz madalya kazandı.

Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te düzenlenen ve Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın yerinde takip ettiği 'Dünya Büyükler Güreş Şampiyonası'nda ülkemizi grekoromen stilde 80 kiloda temsil eden milli sporcumuz Selçuk Çebi bronz madalyanın sahibi oldu.

Taşkent'teki Gymnastics Palace Spor Salonu'nda devam eden şampiyonada, Selçuk Çebi, üçüncülük-beşincilik maçında Hırvat güreşçi Bozo Starcevic ile karşılaştı.

Büyük mücadelenin yaşandığı karşılaşmada milli sporcu, rakibini 1-0 yenerek dünya üçüncülüğünü elde etti. Çebi, sabah seansında Bulgaristan'dan Daniel Alexandrow'u 3-1 yenerek çeyrek finale, İranlı Jomeh Habibollah'ı da yine 3-1'lik skorla yenerek yarı finale çıkmıştı. Selçuk Çebi, yarı finalde ise Rus Evgeny Saleev'e 4-0 kaybetmiş ve bronz madalya maçına çıkmaya hak kazanmıştı.

Kurbanlıklar pazarda; satıcılar ilgi bekliyor

İlk kurbanlıklar İstanbul’un Avrupa yakasına giriş yaptı. Kurbanlıklar ve satıcılar için satış alanlarındaki yerler hazır. Ancak, birçok satıcı kendilerine tahsis edilen yerlere fahiş fiyatlar ödemelerine rağmen gerekli hizmeti alamadıklarını belirtiyor. Satıcılar, “Binlerce lira yer ücreti veriyoruz, en temel sıcak su ve banyo ihtiyaçlarımız düşünülmemiş.” diyor.

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala İstanbul’un Anadolu yakasına ilk kurbanlıklar getirilmeye başlandı. Kurban satıcıları, kurban fiyatlarının geçen seneye göre arttığını söylerken fiyatlardaki yükselmede çadır, taşıma ve yem fiyatlarındaki artışların etkili olduğunu söyledi. İstanbul İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileri ise canlı kurban eti fiyatının henüz belli olmadığını, önümüzdeki günlerde netlik kazanacağını belirtti. Çekmeköy, Çengelköy gibi kurban kesim yerlerindeki çoğu satıcı çadır fiyatlarının çok yüksek olmasından, duş ve su gibi ihtiyaçların satış bölgesinde olmamasından şikayetçi. Beykoz Çavuşbaşı kurban satış ve kesim alanının ise organize bir şekilde faaliyet gösterdiği ve daha düzenli olduğu dikkat çekiyor. Satıcılar memleketlerinden getirdikleri kurbanlıkların ellerinde kalacağından endişelenirken, geçen sene bazı yerlerde yaşanan hırsızlık vakalarından dolayı da geceleri gözlerine uyku girmediğini anlatıyor. Büyükbaş kurbanlıkların ortalama fiyatları değişkenlik gösteriyor. Fiyatlar, 4 bin TL’den başlayıp 13 bin TL’ye kadar çıkıyor. Küçükbaş kurbanlıklar ise ortalama 450 TL ile 800 TL arasında satılıyor. Çekmeköy’de kurulan pazarın en pahalı büyükbaş hayvanı ise 13 bin TL. Yaklaşık 1 ton ağırlığında bulunan kurbanlık, vatandaşların ilgisini çekiyor.

ÇADIR kirası 7-8 BİN LİRA; AMA DUŞ ve su YOK

Çekmeköy Kemerdere mevkiinde kurulan kurban satış yerinde satışa başlayan Mehmet Suçin, kiraladığı çadıra 8 bin lira vermesine rağmen şartlarının çok kötü olduğunu ve hiçbir hizmet alamadıklarını anlatıyor. Ağrı’dan 27 büyükbaş kurbanlık getirdiğini anlatan Suçin, “Duş alacağımız yer yok. Ne yapacağız Allah bilir. Çadıra 8 bin lira veriyorum; ama hiçbir hizmet yok. Şartlarımız çok kötü. Geçen seneye göre fiyatlarımızda ortalama bin lira kadar bir artış söz konusu. Eğer ki hayvanlarımı satamazsam dışarıda et balık kombinaları 24 TL’ye kesiyor. Satamazsam götürüp kestireceğim. Geri götüremem çünkü çok masraflı oluyor. Geçen seneki fiyatlar düşüktü; ama et bu yıl pahalandı. Artışlardan dolayı geçen sene 4 bin 500 liraya sattığım hayvanı bu sene 5 bin 500 liraya satacağım.” dedi. Kars’tan gelen Tacettin Şeker, geçen sene yaşanan hırsızlık olaylarından dolayı geceleri gözlerine uyku girmediğini söylüyor. 20 senedir kurbancılık yaptığını anlatan Şeker şöyle konuştu: “Kars’tan geldim. 80 küçükbaş, 15 tane de büyükbaş kurbanlık getirdim. Malzemeler hariç çadıra 7 bin lira verdim. Yeni başladık satışlara. Burada 3 hafta banyo yapamadan duracağız. Geçen sene hırsızlık olayları oldu. Bu konuda da endişeliyiz. Korkudan gece yatamıyoruz.”
    Üsküdar Çengelköy’de kurduğu çadırda satışlara başlayan Tekin Korkut ise altyapının çok kötü olduğunu, hayvanlarını getiren TIR şoförüne henüz para veremediğini, masrafların beklediğinden fazla çıktığını anlatıyor. Korkut, “Kurbanlıkları Muş’tan getirdim.  Çadıra 7 bin lira verdim. İmkanlarımız çok kötü. Suyumuz ve yatacak yerimiz yok. Sıkıntılarımız çok. Hırsızlık olaylarına karşı güvenlik olsa çok güzel olurdu.” diye konuştu.

SATICILAR KURBANKENT’TEN MEMNUN
Beykoz Çavuşbaşı kurban satış ve kesim alanındaki satıcılar ise şartlarından memnun olduklarını ve verdikleri paranın karşılığında tüm hizmetleri aldıklarını ifade ediyor. 5 senedir aynı yeri tercih ettiğini dile getiren Ali Öztürk, “Sivas Zara’dan geldim. Burası çok güzel. 5 senedir geliyorum bir tane bile malım burada kalmadı. Güzelce hayvanlarımızı satıyoruz. Her türlü imkanımız var. Camimiz, suyumuz, duşumuz var. Satış fiyatlarımız ise geçen seneye göre biraz daha pahalı olacak.” dedi. Beykoz Belediyesi yetkilisi Hacı Karaman ise verilen hizmetleri şu şekilde anlattı: “2 bölgeden oluşan çadırımızın sayısı 162. Her bir çadır 20-24 kurbanlık alabiliyor. Su, gübre, yatmaları için ranza veriyoruz. Bu şekilde bir hizmette bulunuyoruz. Kesim alanımız da burada. Çadır fiyatları ise 7 bin lira. Bütün ihtiyaçlar burada karşılanıyor. Veteriner kontrolünde pasaportları, küpe numaralarına kadar kontrol ediliyor. Kurbanlık yaşına gelip gelmedikleri de kontrolümüz altında.”

Aydın Esi akciğer kanserine yenik düştü

Ülkücü Gazeteciler Derneği Sekreteri İsmail Aydın Esi beş seneden beri yakalandığı akciğer kanseri yüzünden dün hayatını kaybetti.

Sahra-yı Cedid Camiisi'nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazına Esi'nin yakınlarının yanı sıra 57. Hükümeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar okuyan, MHP Kadıköy ve Maltepe İlçe Teşkilatları, MHP MYK üyeleri, Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş katıldı. Değerli bir dostunu kaybettiği için çok üzgün olduğunu belirten eski bakanlardan Yaşar okuyan, "Biz Aydın Esi ile yaklaşık 45 yıllık arkadaştık, Mamak'ta da beraberdik, yapacak bir şey yok. Allah rahmet eylesin."dedi 

Babasını  64 yaşında kaybeden Afşin Esi ise  gözyaşlarına hakim olmayıp, " 5 yıldan  beri akciğer kanserine yakalanmıştı. Son 6 günde durumu kötü olmuştu yatalar haldeydi, inşallah babama layık bir evlat olmuşumdur. Hamd olsun tam babaydı." şeklinde duygularını dile getirdi. 

Aydın Esi'nin cenazesi sevenleri  tarafından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.  

Kayaşehir'de üç dakikalık yol yarım saatte alınabiliyor

İstanbul'un yeni kurulan konut alanlarından Kayaşehir'de yanlış planlama yüzünden trafik sıkıntısı başladı. Başakşehir'e bağlı olan Kayaşehir konutlarını kente bağlayan cadde çift şeritten tek şeride düşürülünce üç dakikalık yol yarım saatte alınmaya başladı. Kayaşehirliler ise daraltılan yolun kenarında yapılmak istenilen dükkanların inşaatlarının uzun süreceğinden kaygılanıyor.

Kayaşehir 16. Bölge'de bulunan çift şeritli bir yolun belediye ekipleri tarafından tek şerite indirgenmesi ilçenin 15. İle 16. bölgeleri arasındaki trafiği durma noktasına getirdi. Özellikle sabahları işe gitmek isteyen vatandaşlar üç dakikalık yolu kilitlenen trafik yüzünden 30 dakikada aşmak zorunda kalıyor. Kayaşehir semtinin  girişinde yapımı devam eden iş yerleri ile çift şeritli yol arasında sadece üç metrelik bir mesafenin bulunması bir şeritin ulaşıma kapanmasına sebebiyet verdiği öğrenildi. Eziyete dönüşen bu düzenlemenin bir an önce bitmesini isteyen semt sakinleri de bu tür uygulamalara tepki gösteriyor.

Tek şeride düşürülen ve çalışmalarının devam etmesi yüzünden  dolambaçlı güzergahlardan işe geç gitmek zorunda kaldığını söyleyen Celal Aygün, "Bu çalışmalar başladığından beri işe geç gidiyorum, ne zaman biteceği de belli değil. Bu zamana kadar Kayaşehir'de trafik diye bir şey yoktu. 16. Bölge'ye yapılan dükkanlar nedeniyle trafik oluyor. Trafiğe yakalanmamak için 17. Bölge'den, Altınşehir'den bazen de Fenertepe'den dolanarak işe gitmek zorunda kalıyorum."şeklinde tepkisini dile getirdi. Aygün ayrıca semt sakinlerinin yapımı devam çalışmalardan şikayetçi olduğunu da sözlerine ekledi.

 “Kayaşehir'deki trafik yüzünden günlük 50 TL kaybım oluyor”
 Kendi minibüsüyle çeşitli kurumlara işçi götürüp getiren şoför Osman Demir ise, trafik yüzünden günlük 50 TL kaybının olduğunu belirtti. Demir, “ Bu dükkan çalışmaları başlamadan önce günde 2. servise yetişiyordum, şimdi ise trafik yüzünden yetişemiyorum ve bu da benim 50 TL kaybıma sebep oluyor. Ne zaman biteceği de belli değil. İnsan önce yol yapar ardından bir sistem kurup ona göre site, okul,cami, işyeri açar, bunlar ise önce yol yapıyor ardından o yolu inşaatın durumuna göre değiştiriyor.” dedi. Kayaşehir sakinlerinden Hüseyin Akkoyun da ilçede konuşulan trafiğin insanları endişelendirdiğini vurgulayarak, “Böylece araçlarıyla Kayaşehir'e gelmek isteyenler  Habipler ile Arnavutköy arasından geçen ana yoldaki trafikten sonra Başakşehir 2. Etap'tan Kayaşehir'i bağlayan yoldan da trafikle tanışmış oldu. İnsanlar Başakşehir'I, Kayaşehir'I alış veriş merkezleriyle, TOKİ binalarıyla, tanıyordu. İstanbul'da trafiği olmayan yerlerden bir tanesiydi, şimdi trafik ve huzurluk buraya da bulaşmış oldu.” diyerek eleştirilerde bulundu.

Okuma yazma öğrenen kursiyerlere sertifikaları verildi

 
Istanbul Fatih CHP İlçe Binası'nda partinin kadın kolları tarafından düzenlenen Yetişkinlere Okuma Yazma sertifika töreni dün yoğun bir katılımla gerçekleşti. Törende bir konuşma yapan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, kadınların da erkekler gibi aynı eğitim düzeyine gelmesini istediklerini belirtti. 

Türkiye'de 2 milyon 700 bin kadının okuma-yazma bilmediğini ve bunun halledilmesi gereken acil bir konu olduğunu dile getiren Karakaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çoğu kadınımızın ilkokul diploması yok. Erkeklerin ise sadece yüzde 1,4'ü okuma yazma bilmiyor. Kadınlarda oran yüzde 7 civarında. İktidarlar, gerçekten eşitsizliklere karşıysa bu da en büyük eşitsizliklerden biri. Kadın erkek eşitliğini programına almış olan bir partiyiz. Kadınların da erkekler gibi aynı eğitim düzeyine gelmesini istiyoruz. Kadınların da iş hayatına aynı eşitlik içerisinde istedikleri zaman katılmasını istiyoruz. Çünkü imkan yok, ev işleri var, eğitim yok, meslek öğretimi daha zayıf. Bunları kaldırmak bizim önemli bir politikamız."

Güncel konular hakkında da konuşan Karakaş, yargının bağımsız olması, demokrasinin eksiksiz olması ve parlementonun Hükümet'i denetleyebilmesinin gerektiğine işaret etti. Karakaş "AKP gibi başka partiler gibi Yukarıdan  emir kumandayla yönetilmeyiz, Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğundan beri maalesef Anayasal çerçevenin dıkmak için zorlamalarda bulunuyor. Ve bu Seçimlerinde akıllarınca parlementoda Anayasa'yı değiştirecek, koltuk sayısına ulaşmaya çalışıyorlar. Bu başkanlık sistemi ne Fransa'daki yarı başkanlık sistemi olacak ne de Amerika'daki başkanlık sistemi olacak. Türkiye Cumhuriyet'inin parlamenter sitemini başkanlık sitemine dönüştürmek istiyorlar. Onların söylediği gibi Türk tipi bir başkanlık sistemi olacak. Yani modern bir padişahlık kurmak istiyorlar. Parlemento Hükmü, yargı Hükmü kalmayacak Kuvvetler birliği Ayrılığı kalmayacak. Bir tek adamın iradesine bağlı olarak Türkiye'yi yönetmek istiyorlar.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.


CHP İstanbul  İl Başkanı Yardımcısı Mustafa Ataş, Fatih CHP İlçe Başkanı Bülent Sülek, CHP Kadın Kolları Başkanı Arzu Büyüksoy, CHP İl Kadın Kolu Başkan Yardımcısı Ayşegül Okumuş Görgü ile çok sayıda partili ve vatandaşın katıldığı tören kursiyerlere sertifika verilmesinin ardından sona erdi.

İstanbul'da ilk defa İSSA/Interclean fuarı yapıldı

 Endüstriyel temizlik sektörünün lider organizasyonu ISSA/interclean Fuarı, ISSA ve TESHİAD'ın işbirliğiyle ilk defa Türkiye'de düzenlendi. 27 Eylül tarihine kadar devam edecek olan fuar Avrasya'nın temizlik sektöründeki öncü firmalarını bir araya getirdi.
    İstanbul WOW Convention Center'de endüstriyel temizlik ürün ve servisleri sektörünü bir araya getiren ISSA/Interclean Fuarı'nın Açılışını UBM Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Tığlıoğlu, UBAM Genel Müdürü Kerim  Alain Bertrand, Amsterdam RAİ Uluslararası Fuarlar Direktörü Theo Lingmont, İSSA/Interclean Müdürü Rob den Hertog, TESHİAD Başkanı Bülent Doğru, İSSA Başkanı Fritz Gast, İSSA Direktörü John Garfinkel, Avrupa-Orta Doğu- Afrika Hizmetleri Direktörü Keith Baker, Kuveyt'ten Abdallah/Cheikh Sidia Maliye Bakanı ve Dubai'den Merkez Bankası Müdürü  Knajo/Khadijah birlikte yaptı.
      Yaklaşık yüz firmanın katıldığı fuarda zemin bakım makinelerinden kimyasal temizleyicileri, cam ve dış cephe temizlik ekipmanlarından, buharlı temizlik ürünlerine kadar geniş yelpazede ürün grupları yer aldı. Katılımın yoğun olduğu fuara  yirmi farklı ülkenin firmaları da hazır bulundu.  Firmaların yeni ürün lansmanları için de tercih ettiği bir organizasyon olan ISSA/İnterclen Fuarı'nda katılımcılar en son ürünlerini ve geliştirdikleri Çözümleri ziyaretçiler ile paylaştı.
     Fuara katılan ve Türkiye'de iş yapmak isteyen bir çok global marka, pazar hakkında bilgi alma ve ikili ilişkiler kurma fırsatı da buldu. Yapılan fuardan  memnun kaldığını belirten Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Bakanı Mohamed Salem Soufi, "Gelişmekte olan Tüekiye için bu Tür organizasyonlar son derece önemli, çünkü temizlik alanı ile ilgili olarak toplu teknolojik araçları görme fırsatımız oldu. Soufi, 'Bir daha Türkiye'ye gelecek misiniz sorusuna ise "Bir daha değil, on sefer daha Türkiye'ye geleceğim, çünkü insan geldi mi bir daha gelmek istemiyor. Burası bizim yerimiz." cevabını verdi.
    Elli yıldır bu tür fuarların Hollanda Amsterdam'da yapıldığını daha sonra farklı yayıldığını söyleyen Fuarlar Grup Direktörü Engin Er, "Ilk defa bu fuar Türkiye'de oldu. Yirmi farklı ülkeden katılımcılar geldi. Stand açan ve ürünlerini tanıtan Katılımcıların oldukça memnun olduklarını gördük. Interclean endüstriyel temizlik fuarı daha çok ev dışındaki ürünlerle ilgili, Otel, hastane, kamu Binaları, Alışveriş merkezleri gibi." dedi
       Beş yıl önce kurulan Terra Dry firmanın sahibi Oğuz Aksoyek de fuardan çok memnun kaldığını ifade ederek ciddi talepler aldıklarını söyledi. Aksoyek, "Fuarlar bizim için çok önemli çünkü Tüketiciye ve yatırımcıya ulaşabildiğimiz mecraların en başında geliyor. Daha önce bu fuara Hollanda'da katılıyorduk ülkemizde olması iyi oldu." şeklinde konuştu.

Ebola şüphelisine konulan ilk Teşhis:TİFO

  Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Ebola virüsü taşıdığı şüphesiyle karantinaya alınan Fildişi uyruklu Sangare Nouhdun(14) edinilen ilk bilgilere göre 'tifo' hastası olduğu öğrenildi. Hastanın, kesin olarak Ebola virüsü taşıyıp taşımadığı ise tahlil sonuçlarının ardından belli olacak.
    Türk Hava Yolları'na(THY) ait bir uçağın Atatürk Havalimanı'ndan, İstanbul-Kayseri seferini yapmaya hazırlandığı sırada uçaktaki yolculardan birinin kusması ve ateşinin yükselmesi üzerine uçak taksi yolundan geri dönmek zorunda kaldı. Isminin  Sangare Nouhdun olduğu öğrenilen Fildişi Sahili uyruklu kişinin hastaneden ne zaman taburcu olacağı ise henüz belli değil.
 
AMBULANSIN GELMESİ İKİ SAAT SÜRDÜ
 
    Dün Ulusal Medical Kurtarma Ekibi'ne(UMKE) ait bir ambulansın uçak altına gelmesi iki saati bulduğu için hasta yolcu lift içinde bekletilmişti. Ambulans ile gelen sağlık ekibi, maskelerini ve tulumlarını giydikten sonra lifte geçti. Donanımlı ve körüklü sedyeye yerleştirdikleri hastayı, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı.