24 Şubat 2015 Salı

Öğrencilere geri dönüşüm ve atık kontrolü eğitimi

Esenyurt Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ekipleri 2014-2015 eğitim öğretim yılı için planlanan “Geri Dönüştürülebilir Atıkların Kontrolü” konulu bilgilendirme seminerlerine okullarda verilen eğitimlerle başladı.

İlçede bulunan ilköğretimlerde düzenlenen seminerlere katılan tüm öğrencilere ambalaj atıklarının, atık pillerin, bitkisel atık yağların ve elektronik atıkların ayrı biriktirilmesi, toplanması ve geri dönüştürülmesine yönelik bilgiler verildi.


Esenyurt Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından geri dönüşüm ile ilgili broşür ve atıklarını ayrı biriktirebilmeleri için gerekli materyaller dağıtıldı. İlçede şimdiye kadar 13 eğitim kurumunda 65 seminer düzenlenmiş olup toplam 5244 öğrenciye eğitim verilmişti. 2015 öğretim yılı sonuna kadar ilçede bulunan tüm okullarda seminerler düzenlenerek “Geri Dönüştürülebilir Atıkların Kontrolü” konusu öğrencilere bilgilendirme hedeflenmektedir.

Şiddet, çocuklukta öğrenilen bir eylemdir

Her yeni bir şiddet haberiyle sarsılan Türkiye’de, yaşanan vahşetlere karşı ne kadar cezanın verileceği tartışılırken, şiddeti doğuran aile ve çevre faktörleri gözlerden kaçıyor.

Özellikle aile içinde şiddet ortamında büyüyen çocuklarda empati kurma özelliği kayboluyor. Çocuk psikiyatristi Prof. Dr. Özgür Yorbık, “Çocuklar şiddete karşı duyarsızlaşırsa, belirli bir süre sonra bu uyguladıkları şiddet tavırları da onlar için sıradanlaşıyor. Şiddet sıradan bir hal aldıktan sonra dar bir alana sıkışan çocuk, şiddet eğilimlerini artırır. Zamanla uyuşturucu maddelerle tanışan çocuk, şiddete daha çok bulaşır.” diyor. Yorbık’a göre çocukların yaşı ne kadar küçükse aile içinde anne ve babadan gördüğü şiddetten o kadar fazla etkileniyor. Yaşı daha küçük olan çocukların şiddete daha duyarsız olduğunu belirten Yorbık, “Çocuklar her yaştan şiddetten etkilenebilir. Uç noktalardaki fiziksel ve cinsel örselenmeler kişilik bölümlemelerine neden olabilir. Bu yüzden çocuklar kesinlikle şiddet görmemeli. Şiddet ve ihmal bir çocuğun yaşamı ve geleceği için en önemli konulardır.” diye konuşuyor. Özellikle ebeveynlerin çocuklarını iyi takip etmesi gerektiğini aktaran Yorbık, şu tavsiyelerde bulunuyor: “Anne-baba çocuğuna iyi sahip çıkarsa ve ona iyi disiplin sağlarsa okuldaki şiddet de azalacaktır. Okuldaki şiddet de yine aileden kaynaklanıyor. Çünkü çocuk her şeyi anne-babadan öğrenir. Eğer bir anne-baba bir sorun karşısında bir şiddete başvurmadan çözümler bulabiliyorsa çocuk da aynı şeyi öğrenecektir.”

Kar Etkili Oldu, 3 Ayda 22 Bin Lastik Satıldı

Açık pazar e-ticaret platformu n11.com’un Otomotiv Kategorisi verilerine göresürüş güvenliği açısından hayati önem taşıyan ve riskleri azaltan kış lastiği satışları geçen yılın aynı dönemine göre %100 artış göstererek, sadece Aralık ayında 11 bin satış adedine ulaştı. Aralık-Şubat döneminde 22 bin adet lastik satılırken, en fazla lastik satışı İstanbul’da gerçekleşti.
Karlı geçen kış döneminin ardından hayati önem taşıyan ve riskleri azaltan kış lastiği satışlarını açıklayan açık pazar online alışveriş sitesi n11.com’da, 3 ayda 22 bin adet lastik satıldı. Sadece Aralık ayında 11 bin adet lastik adedine ulaşılırken kış lastiği satışları, en fazla İstanbul ve Ankara’da yoğunlaştı. Bursa 3. sırada yer aldı. Kocaeli, Konya, Kayseri ve İzmir ise satışların yoğunlaştığı diğer iller olarak öne çıktı. Kar yağışının etkili olduğu günlerde lastik satışları da artış gösterdi.

21 Şubat 2015 Cumartesi

Niyazi Önen'in koleksiyonu Çanakkale Seramik Müzesi'nde ziyarete açıldı



Çanakkale Seramik Müzesi (Tarihi Er Hamamı), Dardanel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen’in Geleneksel Çanakkale Seramikleri koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Doğup büyüdüğü şehre olan sevgisini ve bağını birbirinden özel Geleneksel Çanakkale Seramikleri ile perçinleyen Önen’in, 56 eserden oluşan koleksiyonu, 20 Şubat’ta Çanakkale Seramik Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu. Sergi, 20 Şubat 2016 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

17. yüzyıla dayanan ve saray sanatından çok günlük ihtiyaçlar doğrultusunda gelişen, fakat son yıllarda kaybolmaya yüz tutan Çanakkale Seramikleri, 2013 yılında restorasyonu tamamlanan, Çanakkale Belediyesi - Çanakkale Seramik Müzesi’nde toplandı. Üretim zenginliğinde kullanılan form ve desenlerin, yaşamın içinden ve kentten izler taşıdığı Çanakkale Seramikleri, kentin o dönemlerde deniz ticaretindeki etkinliği ile Avrupa dahil dünyanın birçok yerinde yaşayan koleksiyonerlere ulaştı. Sadece testileri değil, tabakları, hayvan figürlü kapları ile kendine özgü yeşil, sarı ve kahverengi (şarabi) renkleriyle, dünya seramik ve sanat tarihine adını altın harflerle yazdıran Çanakkale Seramikleri’ni uzun yıllardır toplayan Dardanel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, doğup büyüdüğü şehrin yerel sanatıyla ilgili geniş bir tarihi eser koleksiyonuna sahip. Önen’in bu özel koleksiyonunda, örneklerine günümüzde ender rastlanan tabaklar, at başlı testiler ve hayvan figürlü kaplar yer alıyor.

Açıldığı günden bu yana birçok seramik sanatçısını ve eserlerini Çanakkaleli sanatseverlerle buluşturan Çanakkale Belediyesi – Çanakkale Seramik Müzesi’nin 5. Süreli Sergisi’ni de “Geleneksel Çanakkale Seramikleri – Niyazi Önen Koleksiyonu” oluşturuyor. Önen’in uzun yıllardır büyük bir titizlikle koleksiyonuna dahil ettiği 56 parça Çanakkale Seramiği’nin yer aldığı koleksiyon sergisi, 20 Şubat 2015 tarihinde açıldı. Sergi, 20 Şubat 2016 tarihine kadar Çanakkale Seramik Müzesi’nde (Pazartesi günleri hariç) görülebilir.






Dardanel hakkında:

Türkiye’nin balık uzmanı Dardanel, 1984 yılında, Çanakkale’de, Niyazi Önen tarafından kuruldu. 1986 yılında Türkiye’deki ilk konserve ton balığı üretimini gerçekleştirdi. Tüketiciyi birçok yenilikçi lezzetle tanıştıran, Türkiye’nin en sevilen markaları arasında yer alan Dardanel, gıda güvenliğine ve doğaya saygıya büyük özen gösteriyor. Bu kapsamda, yalnızca ICCAT (Atlantik Orkinosunu Koruma Komisyonu) tarafından belirlenen avcılık kotalarını uygulayan şirketlerle çalışıyor. Yunuslara zarar vermeden yapılan avcılık metodunun simgesi “Dolphin Safe” belgesi sahibi olan Dardanel ayrıca, aldığı “Friend of The Sea” sertifikası ile de sürdürülebilir denizciliğe, çevrenin ve doğal yaşam alanlarının korunmasına büyük önem verdiğini belgeledi. Tüketicilerin lezzetli sofralarda keyifli vakit geçirmesi, mutlu olması, iyi hissetmesi amacıyla tüm gücüyle, büyük bir titizlikle çalışan Dardanel, Türkiye’de deniz ürünleri tüketiminin artması yönündeki çalışmalarını hızla sürdürüyor, yeniliklerini hayata geçirmeye devam ediyor. Lezzet tutkunları tarafından büyük ilgi gören Baricci, Mister No ve Dardenia da Dardanel tecrübesi ve güvencesiyle hizmet sunan markalar arasında yer alıyor.

Kore Savaşı'nda başlayan hikaye devam ediyor

Kağıthane Belediyesi, Kore’de milyonları ağlatan buluşmaya ev sahipliği yapıyor. Kore Savaşı’nda Türk Tugayı içinde yer alan Süleyman Dilbirliği savaşta yol kenarında kimsesiz halde bulduğu Koreli Ayla’yı (Kim Un Cu) 60 yıl sonra Kore’de buldu. Dilbirliği film gibi kavuşma hikayesini İstanbul’da ilk kez anlatıyor.

Kore’de başlayıp İstanbul’da biten bir serüvenin adıdır Koreli Ayla. Asıl adı Kim un Cu. Kore Savaşı’nda anne babasını kaybetti. Bir Türk subayı yol kenarında gördüğü çocuğa sahip çıktı. Türk Birliği’nde bakılan ve büyütülen Kim Un Cu’ya ‘Koreli Ayla’ ismi verildi.  Savaş yıllarında Türk askeri ile birlikte yedi onlarla birçok şeyi paylaştı.  Kısa sürede Türkçe öğrendi. Hatta Koreliler ile Türk askerleri arasında tercümanlık bile yaptı.
Savaş’ın bitmesi ile Kore’da başlayan hikaye aslında hiç bitmedi. Türk subayı Süleyman Dilbirliği savaştan 60 yıl sonra Koreli Ayla’nın izini sürdü ve Kore’de onu bulmayı başardı. Kore’de yılın olayı olarak gösterilen kavuşma milyonlarca Koreliyi gözyaşlarına boğdu.
Film gibi hikaye Kağıthane’de sürüyor. Kağıthane Belediyesi ve Türk Kore Gazileri Anma Topluluğu tarafından Kore Savaşı anma ve Koreli Ayla programı düzenlenecek.

Marmaris'te Kadir Doğulu izdihamı


Çekimleri Marmaris’te devam eden “Sevdam Alabora” dizisinin başrol oyuncularından Kadir Doğulu’ya sette hayranlarından sürpriz…  Çekim alanına gelen minik hayranları Kadir Doğulu’dan imza alabilmek ve fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştılar.

Kadir Doğulu, Elçin Sangu ve Mustafa Avkıran’nın başrollerini paylaştığı ‘Sevdam Alabora’nın çekimleri tüm hızıyla sürüyor. Bazı sahnelerin çekimleri için Sevdam Alabora dizisinin oyuncuları kısa süreliğine Marmaris’e geldiler.
İlker Kızmaz, Gökçe Yanardağ, Başak Parlak, Ayberk Pekcan, Sacide Taşaner, Zeynep Kumral, Mutlu Güney, Aydan Burhan, Şebnem Doğruer gibi birbirinden değerli oyuncuların yer aldığı Sevdam Alabora’nın çekimlerinin Marmaris de gerçekleştiğini duyan Kadir Doğulu’nun minik hayranları setin çevresinde  adete sevgi kalkanı oluşturdu.
Çekimlere ara verildiği sırada, Kadir Doğulu’nun minik hayranları bir anda etrafını sardı. Minikler, ellerinde okul defterleriyle Doğulu’dan imza alabilmek ve fotoğraf çektirebilmek için minikler, birbirleriyle yarıştılar.
Küçük hayranlarına hayli sıcak davranan Kadir Doğulu, hiç birinin isteğini geri çevirmedi. Onlarla sohbet etti, hatta bir ara minik bir hayranını da kucağına alarak O’nunla fotoğraf çektirdi.

Avcılarlı Gençlerden Nuh Köklü'ye Kartopulu saygı duruşu

Kadıköy’de arkadaşlarıyla kartopu oynarken camına kartopu isabet eden esnaf tarafından bıçaklanarak öldürülen gazeteci Nuh Köklü’nün ölümüne üzüntü duyan Avcılarlı gençler, ellerindeki kartoplarını kar üzerindeki gazetenin üzerine bırakarak, Köklü’nün resmi önünde saygı duruşunda bulundular.

Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli’nin, hayatını kaybeden gazeteci Nuh Köklü için twitter hesabından attığı mesajdan etkilendiklerini belirten gençler, bu eylemi yapmaya karar verdiklerini söylediler. Başkan Dr. Toprak Benli twitter hesabından gazeteci Köklü için ‘Kar topu vurdu diye cama vurulur mu?’ mesajını paylaşmıştı.

İlker Başbuğ imza gününde okurlarıyla buluştu

İlker Başbuğ, İç Güvenlik paketiyle ilgili olarak kendisine yöneltilen sorulara "Ümit ediyorum ki iktidar partisi, muhalefet ve kamuoyunun endişelerini dikkate alarak bu yasanın meclisten çıkarılmasını düşünür” şeklinde cevap verdi. Başbuğ, milletvekili adaylığı için ise kendisine henüz bir teklif gelmediğini belirtti. Genelkurmay eski başkanı, emekli orgeneral İlker Başbuğ, Trump Alışveriş Merkezi D&R mağazasında okurlarıyla buluştu. Uzun kuyrukların oluştuğu imza gününde Başbuğ, okurlarıyla bol bol fotoğraf çektirdi, kısa sohbetler etti
Genelkurmay eski başkanı, emekli orgeneral İlker Başbuğ, beşinci ve son kitabı ‘Nasıl Bir Türkiye’nin Trump Alışveriş Merkezi D&R’daki imza gününde okurlarıyla buluştu. Her yaştan kişinin ilgi gösterdiği ve uzun kuyrukların oluştuğu imza gününde İlker Başbuğ, okurlarıyla kısa sohbetler de etti.

Yılın en soğuk havuz partisi Uludağ'da yapıldı

Kış sporlarıyla kostümlü eğlenceyi ve çılgınlığı buluşturan Red Bull Jump and Freeze 21 Şubat’ta Uludağ Beceren Pisti’nde yapıldı. Eğlenceli yarışmada katılımcılar sadece soğuk havaya değil soğuk sulara da meydan okudu. Kendi tasarladıkları eğlenceli kostümleri giyip karlı havada Uludağ’da kayarak buz gibi suyla dolu havuza 26 takımdan toplam 61 kişi suya atladı. 

Yarışmacılar arasından en yaratıcı performansı sergileyen Gökhan Sezer, Serhat Taş ve Uğur Güner’den oluşan “Kar Prensesleri” ekibi birinci oldu. En iyi kostüm ödülünü ise “Ninja Turtle” kostümüyle Hüseyin Can Ağdemir’in aldı. İkincilik ve üçüncülük ödülü ise sırasıyla “Ölü Gelin ve Viktor” ve “Uludağ Ice Grup” takımlarının oldu.

Tasarım dünyası 'Alldesign 2015'te buluştu

 
19-21 Şubat 2015 tarihleri arasında Ford ana sponsorluğunda dördüncüsü gerçekleştirilen “alldesign Yaratıcı Endüstriler ve Gelişen Teknolojiler Fuarı & Uluslararası Tasarım Konferansları” İstanbul’u tasarım ve teknoloji üssü haline getirdi...
 
Tasarım ve teknoloji dünyasının kalbi 19-21 Şubat 2015 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen alldesign Yaratıcı Endüstriler ve Gelişen Teknolojiler Fuarı & Uluslararası Tasarım Konferansları’nda attı. Dünyaca ünlü yıldız konuşmacıları ve uluslararası markaları ile büyük ilgi gören etkinliğin konferanslarını bu yıl 3000 kişi izlerken, 3 gün boyunca fuar alanını 10.000 kişi ziyaret etti.
 
alldesign 2015’teki en önemli yenilikler, etkinliğin bu sene üç günlük bir buluşma olarak düzenlenmesi ve “yaratıcı endüstriler”in yanı sıra “gelişen teknolojiler” temasını da kapsamasıydı.
 
İstanbul’uda tasarım ve teknoloji rüzgarları estiren alldesign’ın konferans bölümünde, Victoria’s Secret defilelerinin yaratıcı ismi Todd Thomas, dünyaca ünlü müze mimarı ve sergi tasarımcısı Boris Micka, Oxford Üniversitesi İnsanlığın Geleceği Enstitüsü’nün kurucusu Nick Bostrom; Transhümanizm düşünce akımının ilk kadın teorisyeni olan ve insanlığın geleceğine ilişkin devrimsel nitelikte çalışmalarıyla tanınan Amerikalı düşünür, tasarımcı ve yazar Natasha Vita – More; marka ve mekan tasarımı konularında hizmet veren dünyaca ünlü tasarım firması Bruce Mau stüdyosunun CEO’su Hunter Tura, Domus Academy ve Design Library’nin kurucusu Valerio Castelli gibi yıldızları ağırladı.
 
Tasarım ve teknoloji dünyasının yenilikleri alldesign fuar alanındaydı...
 
7500 metrekarelik alanda gerçekleşen alldesign 2015, Uluslararası Tasarım Konferansı’nın yanı sıra Yaratıcı Endüstriler ve Gelişen Teknolojiler Fuarı’na da ev sahipliği yaptı. Odağında tasarım ve teknoloji olan tüm firmaları aynı çatı altında sektörle ve tasarım meraklılarıyla buluşturan alldesign Yaratıcı Endüstriler ve Gelişen Teknolojiler Fuarı’nda tasarım ve teknoloji dünyasındaki en son yenilikleri kullanıcılarına ulaştırdı, katılımcıların yeni iş birliktelikleri kurabilmesine sahne oldu.
 
Geçtiğimiz yıllarda çok sayıda katılımcı firmayı ve ziyaretçiyi ağırlayan fuar, bu yıl da ziyaretçilerine farklı sektörlerden tasarım ve teknoloji odaklı zengin bir ürün yelpazesi sundu.
 
Pek çok tasarım ve teknoloji firmasının son koleksiyonlarını sergilediği fuar alanında, Ford’un tümüyle yenilenen modelleri Ford Mondeo ve Ford Focus, Koleksiyon’un Koray Malhan tasarımı yeni ofis sistemi Oblivion, infoTRON’un üç boyutlu baskı teknolojileri, Arçelik’in Leisure Patricia Urquiola serisinden günlük kullanım esnekliği sunan davlumbaz ve fırın tasarımları, Nurus’un geleneksel değerler ile çağdaş tasarım anlayışını birleştiren Loft ve Stefan Brodbeck tasarımı Alava koltukları, Samet’in mobilya aksesuarlarıyla tasarımı buluşturan yeni koleksiyonları, Ersa’nın fonksiyonelliğe önem veren yöneticilere hitap eden Ece Yalım Design Studio imzalı Frame masa tasarımı ve Comforto 89-Zody ofis koltukları, Günsan Elektrik’in ışığın gücünü tasarımla buluşturan Eqona Noble serisi, Derin Design’ın kapalıyken tam bir silindir görünümünde olan açıldığında ise kademeli bir sehpaya dönüşen sürprizli ürünü Revolve, Bürosit’in Genesis masa ve Banzai koltuk tasarımları, Ron/Nergiz Dekorasyon Denis’in meşe deri grup oturma üniteleri Piercing sehpa ve Patchwood konsol tasarımı, ECNP Galeri’nin Ayşe Birsel tasarımı Çift ürünü, Çebi Kilit ve Mobilya Aksesuarları’nın Pira kapı kolu, Designnobis’in AGT Kompozit Bank ve Steam çaydanlığı, Lot Elitis - Djinn Trevira perdelik kumaş ve Mindoro duvar kaplaması ürünleri izleyicilerden ilgi gören yeniliklerden bazılarıydı.
 
Bu yıl fuara katılan tasarım firmalarının sayısında da önemli bir artış gözlemlendi. Daedalus, Ayça Kadıoğlu, Banu Apaydın, Safi’e Furniture, Ceinture listobelts (Paris) alldesign 2015’e bu yıl ilk kez katılım yapan tasarım markalarıydı.
 
Yenilenen konseptiyle teknoloji dünyasının son trendlerini tasarım dünyası ile bir araya getirerek fark yaratan alldesign 2015’te, bilgi telekomünikasyon teknolojileri, nanoteknoloji, akıllı malzemeler, robotik, yapay zeka teknolojileri başta olmak üzere, gelişen teknolojiler alanında dünyaca ünlü yerli ve yabancı isimler, markalar ve kurumlar üç gün boyunca tasarım dünyasıyla buluştu. Sabancı Grubu’nun teknoloji yatırım firması Inovent ve nanoteknoloji merkezi SUNUM, Birleşmiş Milletler’in özelleşmiş 17 örgütünden biri olan WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü), Oxford Üniversitesi bünyesinde kurulan İnsanlığın Geleceği Enstitüsü, teknoloji yatırım ağı Galata İş Melekleri, GF2045 projesi, IBM Türkiye, 2015 Japonya Nanoteknoloji fuarının organizatörü ICS Convention Design, yaratıcı endüstrileri bir araya getirmek, disiplinlerarası işbirliğini teşvik etmek ve geliştirmek amacıyla hizmet veren Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği YEKON, Türkiye’nin önde gelen teknoparkları ve İngiltere Nanoteknoloji Enstitüsü (IoN), alldesign etkinlik alanında panelist ve konuşmacılarla temsil edilen dünyaca ünlü teknoloji kurumlarından bazılarıydı.
 
Fuar alanında gerçekleştirilen “Teknovasyon Kahve Sohbetleri’’ ve ETMK’nın organizasyonu ile gerçekleşecek “Bir Kahve Bir Tasarım” sohbet programı alldesign’ın en çok katılım gerçekleştirilen etkinlikleri arasındaydı. Üç gün boyunca fuar etkinlik alanında gerçekleştirilen “Sektörel Sohbetler” de fuar izleyicilerinden büyük ilgi gördü.
 
Türk tasarımının öncüleri de alldesign’daydı...
 
alldesign Yaratıcı Endüstriler ve Gelişen Teknolojiler Fuarı & Uluslararası Tasarım Konferansları Türk tasarımına yön veren çok önemli isimleri de bir araya getirdi. Dünyanın çok farklı ülkelerinde hayata geçirdiği ödüllü mimari projeleriyle tanınan Tabanlıoğlu Mimarlık’ın kurucu ortağı Murat Tabanlıoğlu, Derin markasını dünya tasarım platformunda ön sıralara taşıyan Derin Sarıyer, Ford Avrupa Renk ve Materyal Tasarım Süpervizörü Şerife Çelebi, Autoban’ın kurucu ortağı mimar ve tasarımcı Seyhan Özdemir, Koleksiyon markasının Tasarım ve Marka Direktörlüğü görevini yürüten Koray Malhan, farklı markalar için yarattığı tasarımlarla pek çok uluslararası ödüllün sahibi olan Can Yalman, teknoloji liderleri Asus ve Intel ile işbirliği içinde hazırladıkları koleksiyonla moda ve teknolojiyi bir araya getiren ve ‘giyilebilir teknoloji’ üzerine araştırmalar yapan ezra+tuba markasının yaratıcıları Ezra ve Tuba Çetin; ünlü moda blogger’ı Buse Terim, Patricia Kaas, Anneke Van Giersbergen ve Ozzy Osbourne gibi dünyaca ünlü müzisyenlerin albüm kapak fotoğraflarını çeken, 46 dergisinin sahibi ve yaratıcı yönetmeni Mehmet Turgut ve Nurus Grubu Yönetim Kurulu üyesi ve Nurus Design Lab bölümü yöneticisi Tasarımcı Renan Gökyay alldesign’da konuşma yapan isimler oldu.
 
Alldesign 2015’te gerçekleştirilecek olan Muhteşem Yüzyıl Söyleşisi’nin de izleyicilerden büyük ilgi gördü. Söyleşide İstanbul Exhibitions’dan Yalçın Balcı, Sanat Yönetmeni Nilüfer Ayşe Çamur ve Kostüm Tasarımcısı Serdar Başbuğ, TV endüstrisinin bu en büyük prodüksiyonlu dizi projesiyle ilgili merak edilenleri izleyicilerle paylaştı.
 
“Bugünün İnsanlarına Güncel Çözümler” sohbeti ise Tuna Ofis Satış-Pazarlama Bölüm Başkanı, Tuna Girsberger Genel Müdürü G. Mehmet Arda, Girsberger Holding AG Tasarım ve Pazarlama Bölüm Bşk. Mathias Seiler, Tuna Ofis Tasarım Bölüm Başkanı Ozan Sinan Tığlıoğlu ve Tuna Ofis “Metis Koleksiyon” tasarımcısı Sezgin Aksu’nun katılımıyla gerçekleşti.
 
IBM Türkiye, Ülke Teknolojileri Lideri ve IBM Teknoloji Akademisi Üyesi Kıvanç Uslu; Koç Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Profesörü Dr. Hakan Ürey ve tasarım ve inovasyon danışmanlığı firması GEDS’in kurucusu Gülay Özkan, Sabancı Üniversitesi tarafından Türkiye’nin ilk teknoloji ticarileştirme/akseleratör ve çekirdek fon şirketi olarak kurulan Inovent’in Genel Müdürü ve LES International Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Hızıroğlu üç günlük etkinlik boyunca teknoloji ve inovasyon dünyasındaki son yeniliklerden söz edecek isimler arasındaydı.
 
YEKON işbirliğinde düzenlenen “Yaratıcılık ve İnovasyon” paneli...
 
alldesign 2015’te gerçekleştirilecek olan “Yaratıcılık ve İnovasyon” paneli ise, yaratıcı endüstrileri bir araya getirmek, disiplinlerarası işbirliğini teşvik etmek ve geliştirmek amacıyla hizmet veren Yaratıcı Endüstriler Konseyi Derneği YEKON işbirliğiyle, Reklamcılar Derneği Direktörü ve Sabancı Üniversitesi Program Direktörü Ayşegül Molu moderatörlüğünde düzenlendi. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi, Yaratıcı Düşünme ve İnovasyon Derneği (YADİD) Yönetim Kurulu Asil Üyesi ve TED Türkiye Koordinatörü Umut Ekmekçi, Publicis Yorum Reklam Ajansı, Promat Matbaacılık ve Planet Film Stüdyoları’nın kurucularından olan, Somart Görsel ve Endüstriyel Tasarım şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yaşar Somuncuoğlu, Koç Holding’in teknoloji yatırım firması Inventram’ın Genel Müdürü Cem Soysal ve Güzel Sanatlar/Saatchi&Saatchi, MG Iniative, Content Media, Med Yapım Televizyon Yapımcılık, Ping, Coolshark, Netbook Media, Blab, Ideas Sports Marketing, Spark Stratejik Planlama şirketlerinin ortağı Yiğit Şardan ve Özyeğin Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı Alpay Er , “Yaratıcılık ve İnovasyon” panelinin konuşmacılarıydı.
 
“Girişim ve Yatırımcılık” paneli...
 
alldesign 2015’in “Yatırımcılık” başlığını taşıyan ve Galata İş Melekleri Derneği Direktörü Ayşe İnal moderatörlüğünde düzenlenen ikinci panel oturumu ise Yemeksepeti.com CEO’su Nevzat Aydın, TBWA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Cem Topçuoğlu, Prisync Kurucu Ortağı Burç Tanır ve Ustaeli.com Kurucusu Tarık Sinan’ın katılımıyla gerçekleşti.
 
Panel öncesinde gerçekleştirilen “Girişim Sohbeti” ise Duran Makina Sanayii, Duran Doğan Basım ve Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı, çağdaş sanat eserleri koleksiyoneri ve ArtON İstanbul’un kurucusu Oktay Duran; Girişim Fabrikası’nın kurucusu ve Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Direktörü İhsan Elgin ve İsviçre menşeli WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Organizasyonu) bünyesinde Küresel Sorunlar Departmanı’nda İklim Değişikliği, Kamu Sağlığı, Gıda Güvenliği konularında çalışmalarını yürüten Yeşim Baykal gibi önemli konuşmacıları ağırladı.
 
Tasarım ve teknoloji dünyasının en kapsamlı b2b Platformu alldesign’da gerçekleşti...
 
alldesign 2015, tasarım ve teknoloji dünyasının en kapsamlı b2b platformuna ev sahipliği yaptı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda Ford ana sponsorluğunda gerçekleşen 3 günlük etkinlik süresince, WIPO, Galata İş Melekleri, Girişim Fabrikası, Inovent, Inventram, YEKON, ETMK, SUNUM başta olmak üzere Türkiye’nin önde gelen teknoloji kurumları ve tasarım markaları alldesign’15 B2B Networking etkinliğinde bir araya geldi.

15 Şubat 2015 Pazar

Film sadece film değildir: Der Verdingbub


Mersin’in Tarsus İlçesi’nde hunharca cinayete kurban giden Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan gündemi bomba gibi sarstı. Kamuoyunu derinden etkileyen ve insanın tüylerini diken diken eden bu vahşi olaydan sonra Özgecan’ın cenazesini kadınlar taşıdı. Yıllarca hafızalardan silinmeyecek bu kirli fotoğrafı gördükten sonra ‘Der Verdingbub’ filmini izlediğimde adeta dejavu gördüm.

Türkiye’de yaşanan güncel hadise ile 2011 yapımlı Der Verdingbub’u (The Foster Boy) karşılaştırmadan önce filmin kahramanlarını, yönetmenini,oyuncularını, senaryosunu, tarihini, ülkesini izah etmeden olmaz.

İsviçre Sineması’nın tanıdık yüzlerinden Markus İmboden kamerasını, 1950’li yıllarda kiralanan ve her türlü suistimale maruz kalan sahipsiz çocuklara çeviriyor.  12 yaşınadki yetim Max kilise tarafından başkent Bern yakınlarındaki Emmental kasabasında çiftçi olan Bösiger ailesine verilir. Max burada çocuk yaşına bakmadan çok zor şartlar altında çalışmak zorundadır. Aksi takdirde, ceza,işkence küfür gibi şiddet öğelerine maruz kalır. Derken zalim Bösiger ailesinin yanına 15 yaşındaki Berteli zorla getirilir. Stefan Kurt, Bösiger ailesinin alkolik reisini üstlenirken Max’a uygulamadığı şiddet kalmaması insana ‘İsviçre o zamanlar gerçekten böyle miydi?’ dedirtiyor.  Das Konto(2004) ve Ausgerechnet Zoe(1994) filmleriyle bilinen İmboden, ünlü aktrist Katja Riemann’ı Bösiger ailesinin ikinci ferdi olarak tercih etmiş.(iyi ki de etmiş) Riemann filmdeki asık suratıyla gaddarlıkta eşiyle yarışır durumda. Bayan Bösiger’in Jacob diye bir oğlu var ki mide bulandırma sahneleri de bu veled yüzünden cereyan etmektedir.

Yetim Max karakteri gereği az konuşan ve samimiyet kurmakta zorlanan bir yapıya sahip. O yüzden Berteli ile aynı kaderi yaşamasına rağmen onu anlamak istemez. Berteli ondan yaşça büyük olduğu için yaşamın farkındadır. Yalnızlığı bilmektedir. Max’a her ne kadar yakınlaşmaya çalışsa başarısız olur. Aynı okulda, aynı evde, aynı işlerde beraber olmalarına rağmen uyumlu yanları belli olmamaktadır. Max’ın tek hayali vardır: Arjantin’e kaçmak ve iyi çaldığı Akordeon’u sayesinde geçimini sağlamak. Annesinden zorla alınan masum saf ve temiz Berteli ise tek düşüncesi annesinin evine taşınmak. Fakat hayat onlar için hiç de öyle düşünmüyor.  Berteli’nin canavarlaşan Jacob’tan Max’ın da Alkolik Bösiger’den korunması gerekiyor. İlerleyen dakikalarda çanlar minik kahramanlarımız için çalmaya devam ederken Max akordeonu çalmakla yetiniyor ve Bösiger ailesinin iğrenç ötesi gizemini anlatıyor. Ve artık bu köyde kalmak istemiyor. Daha sonra Arjantin’e doğru gemiye binip uzaklaşıyor.  Yönetmen İmboden, Plinio Bachmann’ın kitabından uyarlanan filmin son sahnesini bir sürprizle bitiriyor. Berteli’nin ve Max’ın başına gelenler doğruysa (ki 65 sene öncesini anlatıyor film) İsviçre’nin bunlarla yüzleşmesi gerçekten ibretlik. Yüreğimizi burkan sahneler ve anlat(a)madığım filmdeki diğer gelişmeler ile Tarsus’taki acı hadise yan yana gelince üzüntüler de ikiye katlanıyor.

Notlar,
1-       25 Ekim 2011 yılında Bern’de galası yapılan film 3 Kasım 2011’de vizyona girdi
2-      9 haftalık izleci sayısı göz alındığında 200.000 ile İsviçre’nin en çok izlenilen filmi çekildi. (Der Verdingbub’dan önce 2007 yılında çekilen Die Herbstzeitlosen vardı)
3-   İsviçre Film Ödülleri’nde En iyi Aktör ve En İyi Yardımcı Aktör dallarında ödüle layık görüldü. Kahramanımız Berteli yani Lisa Brand da Bavyera Film ödülünü kapmayı başardı.
4-      Yönetmeni cesareti için takdir ettim ve Filmine 9/10 puan verdim.

İyi Seyirler.