7 Ağustos 2012 Salı

Bir Aile Dramı: Elena


Yapım Yılı:2011
Ülke: Rusya
Türü: Dram
Yönetmen:Andrei Svyagintsev
Senaryo: Oleg Negin
Oyucunlar: Yelena Lyadova, Nadezhda Markina, Aleyksey Rozin
Süre:104 dk
Ödüller:Cannes en iyi jüri ödülü




Film, her ne kadar zengin ama bakıma muhtaç yaşlı ve hasta bir adamın(Vladmir) ile orta yaşlarda işinin ehli bir hemşirenin(Elena) iki yıl içinde devam eden bir ilişkinin evliliği ve bu evliğinin etrafındaki gelişmeleri konu edinse de senaryo bundan çok daha güçlüdür. Çünkü evlenen bu çiftimizin karekterlerinin birbirleriyle uyuşmamasından ziyade önceki evliliklerinden olma çocukları işin içine dahil olunca temanın renkliliği de cıvıl cıvıl oluyor.

Elena'nın oğlunun işsiz olması ve eşi hamile olduğu için yardıma ihtiyaçları vardır, Elena'nın torunun üniversiteye kaydını yapması için okula para yatırması gerekmektedir. aksi takdirde  askere alınma ihtimalinin yüksek olması Elena'yı yüklü miktarda para bulması zorunluluğu vardır.
Elena'dan hep para istenilmesi Elena'yı bıktırmış, Vladmir ailesinde olduğu gibi aileye mesafeli yaklaşımını gözler önüne sermiş.


 





Vladmir'in de bir kızı vardır, kendisinden ayrı, baba nedir, aile nedir mutluluk nedir bilmez bir şekilde kaptırmış kendini hayat ırmağına akmaktadır. Karakterlerin soğukluğu farklılıkları son derece düşünmeye değer. Eğer onlarda bir şey eksikse bu "Huzur"dan başka bir şey değildir. Karekterlerin ben de uyandırdığı düşünceler o kadar çok ki sözün bu kadar uzamasının sebebi de onların izleyiciyi nasıl etkilediği ve sarstığıyla paraleldir.

Film her ne kadar drama türünde görünüyorsa da aile sosyolojisi ve psikoloji gibi kavramlar nazarında bestelenmiş. Söz bestelere geldiğine göre filmin müziği insanın vicdanına hitap ediyor bir nevi. Vladmir kalp krizi geçirip hastaneye kaldırıldıktan sonra Elena'nın çocuklarının yanına giderken trende operalarda duymaya alışık olduğumuz müziğin arka fon müziklerine benzer vaziyette çalması adeta tüyleri diken diken edecek mahiyette.



Vladmir hastanedeyken öleceğini düşündüğü için vasiyetini yazma gereği duyar. Fakat hiç hoşnut olmadığı ayrı yaşadığı kızına tüm mal varlığını teslim ettiğini not eder bu kağıt parçasında. Elena bunu okuduğunda şoke olmuştur. Ne yapacağını bilememektedir, çünkü çocukları geçimini temin edemezken bu kadar buyük bir servetin göz göre göre  elden kaçışı basit bir olay değildir.Vladmir bir kaç hafta sonra hastaneden taburcu olunur ve eve alınır  Elena avuç dolusu ilaçlarla adamı zehirler vasiyeti yakar ve tezgahı temizler hiç bir şey olmamış gibi Vladmir'in kızını arar. Kasadaki paraları da alır(Ondan başka kimse şifreyi bilmiyordu) İkisi avukat tutar böylece de Vladmir'in mal varlığı ikisine bölüştürür.

 Burdan kadının vicdanı değil de ailelerin çöküntüde olmasına, eşler arası güven meselesinden tutun da anne baba sevgisinin ortadan kalktığına, ahlak kavramının ciddiyetsizliğinden başlayın da paranın anlam önemine kadar bir sürü kavram yelpazesini sunuyor bize yine 
Svyagintsev.

Yönetmen ile ilgili bir cümle söylersek, Dev yönetmen Andrey Tarkovskiy'in film diline yakın olmayan bir esere imza atmış. (Diğerlerinde felsefik düşünce olarak Tarkovskiy'den ilham alıyordu)



Hiç yorum yok: