Arabesk müzik
Türkiye’de ilk örneklerini vermeye başladıktan günümüze kadar geçen süreçte,
çeşitli tartışmaların da odağında oldu. Türkiye modernleşmenin bir hikayesi
olarak da okunabilecek olan Arabesk müzik, bazı çevreler tarafından eleştirilse
de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meral
Özbek’in deyimiyle “Popüler bir kimlik örneği” haline geldi.
İstanbul Şehir
Üniversitesi Batı Kampüsü’nde üniversitenin Sosyoloji Dükkanı Kulübü tarafından
“Orhan Gencebay ile Arabesk” isminde bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma, Uğur
Küçükkaplan, Ali Ergur, Elif Halverson, Ali Tekintüre, Vural Şahin gibi
alanında uzman akademisyen ve yazarların yanı sıra Ünlü Arabesk Ses Sanatçısı
Orhan Gencebay da konuşmacı olarak katıldı.
İstanbul Şehir
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel ve Mimar Sinan Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Meral Özbek rehberliğinde düzenlenen sempozyumda “Arabesk” sosyoloji ve müzikoloji ekseninde
masaya yatırıldı.
Galatasaray
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali
Ergur yaptığı sunumda, Arabesk müziğin
tarihine değinerek 17. Yy’de Arabesk müziğin ortaya çıktığını ve
modernleşmeyle beraber atom parçaları gibi dağılarak farklı müzik türlerine
ayrıldığını belirtti. Ergur, arabesk müziğin Türkiye’de 1960’lı yılların
başlarında kendini gösterdiğini ve daha çok kentlerdeki insanların dinlediğini
ifade etti. Ergur,” Arabesk, zamanla popüler bir müzik anlayışı haline geldi.
Köy müziği ve kent müziği anlamsal olarak farklıdır. Arabeskin doğasında
birliktelik vardır.” Şeklinde açıklamalarda bulunurken, aynı oturumdaki diğer konuşmacılardan Yazar
Uğur Küçükkaplan da Ayrıntı Yayınları’ndan çıkmış olan “Arabesk” hakkında bilgiler verdi. Sempozyumun diğer oturumlarında; Ali
Tekintüre, Vural Şahin ve Elif Halverson da birer konuşma yaptı.
İstanbul Şehir
Üniversitesi öğrencilerinin tıklım tıklım doldurduğu konferansa gelen Orhan
Gencebay, öğrencilerle anılarını paylaştı. Gencebay, Arabesk, kelimesinin “Arap
Etkinliği” manasına geldiğini vurgulayarak,” Arabesk kelimesinin kökeni
İslamiyet’ten öncesine dayanıyor.
Mısır’dan geliyor Arabesk sözcüğü. Türkiye’de ise 1960’larda arabesk
müzik denilmeye başlanıldı ama 1930’lu yıllarda da vardı ama yeterince
bilinmiyordu.” dedi.
Üniversitenin
öğrencileri tarafından yoğun sevgi gösterisi altında konuşmasını sürdüren
Gencebay, düşünce ve duygunun özgür olması gerektiğine dikkat çekerek aksı
halde ileriye gidemeyeceğimizi savundu.
Öğrencilerin “Hala batsın bu dünya diyor
musunuz ?” şeklindeki sorusuna ise Orhan Gencebay, “Dünya daha temiz, daha iyi
olmayıncaya kadar evet diyorum.” Cevabını verdi.
Gencebay, Aşık
Veysel’den 8.9 yaşlarındayken etkilendiğini ve ondan şey öğrendiğini söylerek
konuşmasına son verdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder