23 Mayıs 2014 Cuma

Orhan Gencebay: Duygu ve düşünce özgür olmazsa ileriye gidemeyiz



Arabesk müzik Türkiye’de ilk örneklerini vermeye başladıktan günümüze kadar geçen süreçte, çeşitli tartışmaların da odağında oldu. Türkiye modernleşmenin bir hikayesi olarak da okunabilecek olan Arabesk müzik, bazı çevreler tarafından eleştirilse de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meral Özbek’in deyimiyle “Popüler bir kimlik örneği” haline geldi.

İstanbul Şehir Üniversitesi Batı Kampüsü’nde üniversitenin Sosyoloji Dükkanı Kulübü tarafından “Orhan Gencebay ile Arabesk” isminde bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma, Uğur Küçükkaplan, Ali Ergur, Elif Halverson, Ali Tekintüre, Vural Şahin gibi alanında uzman akademisyen ve yazarların yanı sıra Ünlü Arabesk Ses Sanatçısı Orhan Gencebay da konuşmacı olarak katıldı. 

İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel ve Mimar Sinan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Meral Özbek rehberliğinde düzenlenen sempozyumda  “Arabesk” sosyoloji ve müzikoloji ekseninde masaya yatırıldı. 

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Ali Ergur yaptığı sunumda, Arabesk müziğin  tarihine değinerek 17. Yy’de Arabesk müziğin ortaya çıktığını ve modernleşmeyle beraber atom parçaları gibi dağılarak farklı müzik türlerine ayrıldığını belirtti. Ergur, arabesk müziğin Türkiye’de 1960’lı yılların başlarında kendini gösterdiğini ve daha çok kentlerdeki insanların dinlediğini ifade etti. Ergur,” Arabesk, zamanla popüler bir müzik anlayışı haline geldi. Köy müziği ve kent müziği anlamsal olarak farklıdır. Arabeskin doğasında birliktelik vardır.” Şeklinde açıklamalarda bulunurken,  aynı oturumdaki diğer konuşmacılardan Yazar Uğur Küçükkaplan da Ayrıntı Yayınları’ndan çıkmış olan “Arabesk” hakkında  bilgiler verdi.  Sempozyumun diğer oturumlarında; Ali Tekintüre, Vural Şahin ve Elif Halverson da birer konuşma yaptı.

İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin tıklım tıklım doldurduğu konferansa gelen Orhan Gencebay, öğrencilerle anılarını paylaştı. Gencebay, Arabesk, kelimesinin “Arap Etkinliği” manasına geldiğini vurgulayarak,” Arabesk kelimesinin kökeni İslamiyet’ten öncesine dayanıyor.  Mısır’dan geliyor Arabesk sözcüğü. Türkiye’de ise 1960’larda arabesk müzik denilmeye başlanıldı ama 1930’lu yıllarda da vardı ama yeterince bilinmiyordu.” dedi. 

Üniversitenin öğrencileri tarafından yoğun sevgi gösterisi altında konuşmasını sürdüren Gencebay, düşünce ve duygunun özgür olması gerektiğine dikkat çekerek aksı halde ileriye gidemeyeceğimizi savundu.
 Öğrencilerin “Hala batsın bu dünya diyor musunuz ?” şeklindeki sorusuna ise Orhan Gencebay, “Dünya daha temiz, daha iyi olmayıncaya kadar evet diyorum.” Cevabını verdi. 

Gencebay, Aşık Veysel’den 8.9 yaşlarındayken etkilendiğini ve ondan şey öğrendiğini söylerek konuşmasına son verdi.

Hiç yorum yok: