Kamerî takvimin Recep, Şaban ve Ramazan
ayları, İslam coğrafyasında kutlu zaman dilimi olarak değerlendiriliyor.
Müslümanların manevi olarak değerlendirdiği bu aylarda inanç turizmin de
gelişmesine vesile oluyor. Türkiye’de inanç turizmin gözde mekânlarından
İstanbul’daki Eyüp Sultan Camii, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline
geldi. Sahabeyi ikram efendilerimizden Ebu Eyyûb El-ensarî Hazretleri’nin
kabrinin de bulunduğu Eyüp Camii, manevi atmosferiyle gelen ziyaretçileri
etkiliyor. Sabah namazlarında camiinin avlusu dolup taşarken, gün içerisinde
kutsal mekanların ziyaretçilerinin normal aylara göre daha fazla olduğu
söyleniyor.
Üç
aylar, mü’minlerin hayatındaki dikkat
etmeleri gereken en önemli manevî mevsimlerdir. Zira bu mevsim, Allah Rasulü’nün
(sas) hayatında çok önemliydi. Bu faziletli vakitler, yıl
içerisinde eksilen maneviyatı artırmak için de bir fırsat. Cenab-ı Hakk’ın
emirlerine uyma sürecini ifade eden 3 aylar boyunca, O’nun (cc) rızası için
verilen sadakalar, kılınan nafile namazlar, tutulan oruçlar bir Müslüman için
en büyük hazinedir. Bu mübarek ayları iyi değerlendirmek isteyen insanlar daha
fazla ibadet etmek için özellikle camileri tercih ediyor.
Regaip, Berat, Kadir ve Miraç gibi mübarek geceleri de içinde barındıran
üç aylarda Müslümanlar İstanbul’daki Hırka-i Şerif, Sümbülefendi,
Eyüpsultan,Süleymaniye gibi camiler kandil gecelerinde en fazla ziyaret edilen
arasında yer alır.
Bu mekanların başında akla ilk gelen de şüphesiz Eyüp
Sultan Cami’dir. Dünyanın dört bir yanından İstanbul’a gelen turistlerin yanı
sıra Türkiye’nin bir çok şehrinden gelen vatandaşlar, Efendimiz ’in manevi
iklimini buralara adeta nakşetmiş durumda. Sahabe efendilerimizden Eyüb
El-ensari Hazretlerinin türbesinin de bulunduğu Eyüp Camii ve çevresini tıklım
tıklım dolduruyor. Ramazan ayında farz olan orucu üç aylarda da sünnet
olarak tutan vatandaşlar bir yandan iftar saatini beklerken diğer yandan da
vakitlerini dua etmekle geçiriyor.
Feshane’den Eyüp Cami’ne uzanan Haliç kordonunu dolduran, Fas,Mısır,Libya,Cezayir
ve Tunus gibi bir çok arap ülkesinden gelenler dikkat çekerken, Bosna Hersek,
Arnavutluk ve Kosova gibi Balkan ülkelerinden Boşnakların yoğunluğu da
gözlerden kaçmıyor.
Onlardan birisi de Bosna Hersek’ten İstanbul’a tatile gelen Edis Besiç ve eşi Ezma Besiç. Edis Besiç özellikle hafta sonları tıklım tıklım dolan Eyüp’teki kalabalığın bayram havası oluşturduğunu söylerken,” Burada manevi bir ortam var, anlatmakta güçlük çekiyorum, ne zaman gelsem buraya çok mutlu oluyorum, insanlar çok sıcak, birbirlerine yardımcı oluyorlar, pide ve lahmacunlar çok güzel.” şeklinde memnuniyetini ifade ediyor. Ezma Besiç ise Türkiye’yi sevdiğini ve buradaki huzur ortamının tarif edilemez olduğunun altını çiziyor.
Suriye’deki savaş yüzünden
Türkiye’ye ailesiyle birlikte gelen Ahmed Silo, Eyüp Sultan’da üç ayların
atmosferinden etkilendiğini belirtti. Silo, özellikle bu aylarda daha fazla
Kuran-ı Kerim okuduğunu ve vaktinin çocuğunu camide ibadet etmekle geçirdiğine
değinip,”Burada hepimiz kardeşiz, huzurlu bir ortam, kimse sana karışmıyor,
kimliğimi soran da yok. Ailemle Eyüp’te yaşamaktan mutluyuz.” şeklinde
konuştu.İlçe sakinleri de özellikle hafta sonları Eyüp Sultan ve çevresinin
insanlarla dolup taşıdığını ve bunu bereket olarak gördüklerini dile getiriyor.
Üç
aylarda zaman uhrevî renklerle tüllenir
Fethullah Gülen Hocaefendi, bu kutlu zaman dilimlerini şu
şekilde anlatıyor: “Bu aylarda gönül dünyalarına yönelen insanlar, iman ve
iz’anlarından fışkıran ışıklarla eşyanın perde arkasını süze süze, duygularıyla,
içinde ebedî bir ömür sürecekleri firdevslere uyanmış ve ulaşmış gibi olurlar.
Onlar için bu aylardaki günler, geceler, hatta saatler ve dakikalar âdeta bir
başka büyüyle gelir-geçer; gelip geçerken de derecesine göre herkese mutlaka
bir şeyler fısıldar. Bu aylarda zaman hep uhrevî renklerle tüllenir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder