17 Aralık 2011 Cumartesi

Medya'da Habercilik Etiği

Haber, çeşitli yayın organlarıyla olan biteni kamuoyuna sunmak, gündem oluşturmak ve insanları bilgilendirmek amacıyla hazırlanan gorsel, sözlü, yazılı, kısa veya uzun metinlerdir.
Haber İngilizce'de "NEWS" yani North-East-West-South kelimelerinin baş harflerinden oluşup heryerde olabilir manası da vermektedir.  Almanca'da Nachrichten, Informationen hatta Tagesschau da doğru bir tabirdir.  Fransızca'da Information(s), nouvelle(s).

Gündemden bir türlü düşmeyen konuların başında "Yazılı veya Görsel Basın'da Etik" kavramı gelmektedir. Fakat "Etik" kavramına bir açıklık getirtmeden bu gazetecilerin işine karışmak yani bu konuyu tartışmak abes olur. Etik kelimesi iyi bilinip gazetecilerin, muhabirlerin, editörlerin, yazı işleri müdürlerinin , genel yayın yönetmenlerinin, köşe yazarlarının, fotoğrafçıların,kameramanların, grafik tasarımcıların, yazarların çizerlerin, teknik ekibin kısaca kim bu sektörde çalışıyorsa onların etik anlayışını da göz önünde bulundurarak ona göre değerlendirmek en doğrusu olur. Çünkü etik anlayışı farklı olan bu kişilerden aynı davranışı beklemek, hepsini aynı kefeye koyup ona göre değerlendirmek de bir o kadar yanlıştır. Çünkü etikle alakası olmayan yazılar yazan, etik dışı fotoğraf çeken, uygunsuz görüntüler alan, ahlak dışı kelimeler kullanan, toplumun hassasiyetlerini göz önünde bulundurmayanlar ile bulundurup ahlaki açıdan kimseyi acıtmayan gazeteciler bir olamaz şüphesiz.

Etik, kelime anlamı olarak " Ahlak Bilimi" demektir , “birey davranıslarıyla ilgili kullanılan ahlak terimlerini ve ahlaki yargıların konumunu incelemekte ve bireylerin ahlaki tutumlarının ardında yatan yargıları ele almaktadır”(Aktaran, Genç, 1998, s. 359). Etik, “ahlaki açıdan kabul edilebilir bireysel, kurumsal ve toplumsal değerlerin tanımlanması ve bu değerlerin insan davranışını değerlendirmenin temel ölçütü olarak kullanılması” (irvan, 2003, s. 51) olarak da tanımlanmaktadır. Ancak sıkça tartışıldığı üzere, etiğin gerçek uygulamadaki işlevi üzerine ya da diğer bir deyişle, düsünce ve eylem arasındaki algılanışına, özgürlük ve sosyal sorumluluğun bu çerçevede değerlendiriliğine ilişkin bakış açılarının değerlendirilmesi kavramın anlaşılabilmesi açısından önem taşımaktadır.

Bir ülkede basın alanında çalısan gazetecilerin, mesleki etikle ilgili kurallara uymaları ilkesinden hareketle, bu ilkelerin saptanması, o ülkede var olan bazı toplumsal değer yargılarına dayanır. Uluslararası alanda ortaya konulan bazı meslek ilkeleri, hiç kuşkusuz, çok genel geçer kuralları belirlemektedir. Öte yandan, belli bir ülkede ortaya konulmuş olan basın ahlak ilkeleri o ülkenin değer yargılarını da göz önünde bulundurmak zorundadır. Zaten o ülkede yetişen gazeteci de bu koşulları göz ardı edemez; çünkü insan büyük ölçüde içinde yetiştiği ve yaşadığı toplumun ürünüdür ve dolayısıyla gazeteci de bu olgunun dışında kalamaz.




Hiç yorum yok: