6 Mart 2015 Cuma

Deli dediler, askere gönderdiler



 İstanbul Ataşehir’ de yıkılmak üzere olan bir harabede yaşamını sürdüren, İbrahim Aygün (27), 10 seneden beri hayata tutunmak için kendisine uzanacak bir yardım eli bekliyor.  2005 yılında ölen babasından kendisine miras kalan Malatya’daki 33 dönümlük arazinin vekaletinden zihinsel engelli olduğu gerekçesiyle mahrum kaldığını söyleyen Aygün,  dört sene önce askeri vazifesini yerini getirdiğini ve zihinsel bir probleminin olmadığını vurguluyor. Ataşehir’e bağlı Esatpaşa Mahallesi’nde elektriği, suyu ve doğalgazı olmayan bir barakada sefalet içinde hayata tutunmaya çalıştığını söyleyen Aygün, İşsizlik maaşı, engelli maaşı ve herhangi sosyal bir güvencem yok. Bana yapılan haksızlıklar neticesinde bu hale düştüm. Maalesef, zihinsel engelli olan annesine ve kız kardeşine bakamadığı için onları Konya Ereğli’de bir bakımevine gönderdim.” diyor.

Soğuk kış aylarının zor şartları altında yaşamak zorunda olduğuna değinen İbrahim Aygün, evinde su dahi olmadığından bu ihtiyacını camiden giderdiğini ve topladığı çöplerle ısınmaya çalıştığını anlatıyor. Komşuların bazen kendisine yemek getirdiğini söyleyen Aygün, zihinsel engel raporum olduğu için iş bulamadığından yakınıyor.

Hukuki yollara başvurarak babasından kalan 33 dönümlük arsayı almak için istediğini ancak devlet yardımcı olmadığını ifade eden, Aygün şu cümlelerle çaresizliğini ifade ediyor, “Madem ki zihinsel engelli gözüküyorum neden engelli veya işsizlik maaşı, ulaşım kartı verilmiyor?  Herhangi bir sosyal güvencem de yok. Ataşehir Belediyesi günde bir öğün yemek getiriyor sadece. Sosyal devlet anlayışı bu mu ? Soğuk kış şartlarında çok zor durumdayım, sokaklarda bulduğum 2-3 yorganın altına uzanıp yatıyorum.”

Babası ölmeden önce ailecek bir gecekonduda yaşadıklarını belirten İbrahim Aygün yıllardır çile çektiğini belirtiyor. Baraka’ya yerleşmeden önce babamla beraber küçük gecekonduda yaşadıklarını ancak kışın evleri çökünce  çadırda yatmaya başladıklarını kaydeden Aygün, “Babam öldükten sonra askere gittim. Dönüşte  şu an oturduğum barakada yaşamaya başladım. Annem ve kız kardeşim de zihinsel oldukları için onlara bakamadım. Onları Konya’da bir bakımevine gönderdiler.” şeklinde konuşuyor.

DELİ İSE ASKERE NİYE GÖNDERDİLER?

İbrahim’in perişan bir durumda olduğunu ve kendisine kimsenin yardımcı olmadığına akrabaları da sitem ediyor.  Yakın akrabalarından Mehmet Mercan, “Bu adamın durumu içler acısı, kendisi perişan bir şekilde 2005’ten beri yaşamını ahır gibi bir yerde yaşıyor. Kimsenin ona  destek olduğu yok,  İbrahim’e ciddi bir haksızlık yapılıyor, deli ise neden askere gönderiyorlar.  Bir noktadan sonra ona yardımcı olacak kimse de kalmaz, şu an komşuları yardımcı olmaya çalışıyor 1-2 sene sonra ölürse bunun vebalini kim ödeyecek ?” diyerek tepki gösteriyor.

Babasından kalan mirasını satması halinde Kendisi sefalet içinde yaşıyor ama köydeki arsası duruyor onu satsa bir şeyler alır kendine düzgün bir hayatı olacağını ifade eden Mercan, “Memleketine gidemiyor çünkü kimsesi yok orda. Zihinsel engelli gözüken bir adama kimse vekalet veremez o yüzden babasından kendisine kalan mirası alamıyor.” diyor.

İbrahim’in parası olmadığı için Konya’daki annesini ve kızkardeşini ziyarete gidemediğini belirten  diğer bir akrabası  Tuncer Çolak ise, “2007 yılında İbrahim askere gidiyor herhangi bir sakıncası olmadığına dair. Askerden döndükten sonra arsasını satmak istiyor fakat zihinsel engelli diye İbrahim’e vekaletname verilmiyor. Arazisi sahipsiz bir şekilde ortalıkta kalıyor. Şimdi bu adam o barakada açlıktan ölürse veya soğuktan donarsa suçlu kim olur? Babasından kalan mirası almak için avukata verecek parası da yok, annesi ve kız kardeşi zihinsel engelli olduğu için İbrahim, ara sıra onların yanına gidip görmek istiyor parası olmadığı için gidemiyor.” açıklamasını yapıyor.


Hiç yorum yok: