İstanbul
Ataşehir’ de
yıkılmak üzere olan bir harabede yaşamını sürdüren, İbrahim Aygün (27),
10 seneden beri hayata tutunmak için kendisine uzanacak bir yardım eli
bekliyor. 2005 yılında ölen babasından kendisine miras kalan Malatya’daki
33 dönümlük arazinin vekaletinden zihinsel engelli olduğu gerekçesiyle mahrum
kaldığını söyleyen Aygün, dört sene önce askeri vazifesini yerini
getirdiğini ve zihinsel bir probleminin olmadığını vurguluyor. Ataşehir’e bağlı
Esatpaşa Mahallesi’nde elektriği, suyu ve doğalgazı olmayan bir barakada
sefalet içinde hayata tutunmaya çalıştığını söyleyen Aygün, “
İşsizlik
maaşı, engelli maaşı ve herhangi sosyal bir güvencem yok. Bana yapılan
haksızlıklar neticesinde bu hale düştüm. Maalesef, zihinsel engelli olan
annesine ve kız kardeşine bakamadığı için onları Konya Ereğli’de bir bakımevine
gönderdim.” diyor.
Soğuk
kış aylarının zor şartları altında yaşamak zorunda olduğuna değinen İbrahim
Aygün, evinde su dahi olmadığından bu ihtiyacını camiden giderdiğini ve
topladığı çöplerle ısınmaya çalıştığını anlatıyor. Komşuların bazen kendisine
yemek getirdiğini söyleyen Aygün, zihinsel engel raporum olduğu için iş
bulamadığından yakınıyor.
Hukuki
yollara başvurarak babasından kalan 33 dönümlük arsayı almak için istediğini
ancak devlet yardımcı olmadığını ifade eden, Aygün şu cümlelerle çaresizliğini
ifade ediyor, “Madem ki zihinsel engelli gözüküyorum neden engelli veya
işsizlik maaşı, ulaşım kartı verilmiyor? Herhangi bir sosyal güvencem de
yok. Ataşehir Belediyesi günde bir öğün yemek getiriyor sadece. Sosyal devlet
anlayışı bu mu ? Soğuk kış şartlarında çok zor durumdayım, sokaklarda bulduğum
2-3 yorganın altına uzanıp yatıyorum.”
Babası
ölmeden önce ailecek bir gecekonduda yaşadıklarını belirten İbrahim Aygün
yıllardır çile çektiğini belirtiyor. Baraka’ya yerleşmeden önce babamla beraber
küçük gecekonduda yaşadıklarını ancak kışın evleri çökünce çadırda
yatmaya başladıklarını kaydeden Aygün, “Babam öldükten sonra askere gittim.
Dönüşte şu an oturduğum barakada yaşamaya başladım. Annem ve kız kardeşim
de zihinsel oldukları için onlara bakamadım. Onları Konya’da bir bakımevine
gönderdiler.” şeklinde konuşuyor.
DELİ
İSE ASKERE NİYE GÖNDERDİLER?
İbrahim’in
perişan bir durumda olduğunu ve kendisine kimsenin yardımcı olmadığına
akrabaları da sitem ediyor. Yakın akrabalarından Mehmet Mercan, “Bu
adamın durumu içler acısı, kendisi perişan bir şekilde 2005’ten beri yaşamını
ahır gibi bir yerde yaşıyor. Kimsenin ona destek olduğu yok,
İbrahim’e ciddi bir haksızlık yapılıyor, deli ise neden askere
gönderiyorlar. Bir noktadan sonra ona yardımcı olacak kimse de kalmaz, şu
an komşuları yardımcı olmaya çalışıyor 1-2 sene sonra ölürse bunun vebalini kim
ödeyecek ?” diyerek tepki gösteriyor.
Babasından
kalan mirasını satması halinde Kendisi sefalet içinde yaşıyor ama köydeki
arsası duruyor onu satsa bir şeyler alır kendine düzgün bir hayatı olacağını
ifade eden Mercan, “Memleketine gidemiyor çünkü kimsesi yok orda. Zihinsel
engelli gözüken bir adama kimse vekalet veremez o yüzden babasından kendisine
kalan mirası alamıyor.” diyor.
İbrahim’in
parası olmadığı için Konya’daki annesini ve kızkardeşini ziyarete gidemediğini
belirten diğer bir akrabası Tuncer Çolak ise, “2007 yılında İbrahim
askere gidiyor herhangi bir sakıncası olmadığına dair. Askerden döndükten sonra
arsasını satmak istiyor fakat zihinsel engelli diye İbrahim’e vekaletname
verilmiyor. Arazisi sahipsiz bir şekilde ortalıkta kalıyor. Şimdi bu adam o
barakada açlıktan ölürse veya soğuktan donarsa suçlu kim olur? Babasından kalan
mirası almak için avukata verecek parası da yok, annesi ve kız kardeşi zihinsel
engelli olduğu için İbrahim, ara sıra onların yanına gidip görmek istiyor
parası olmadığı için gidemiyor.” açıklamasını yapıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder